Barış kuşu

İtaatkâr kullarını mükâfatlandırdığı gibi, isyan eden kullarına da hak ettikleri cezayı takdir eden Rabbimiz, yer ve gök neferatına emretti ve arz sulara gark oldu.

Bunun hadisenin adı, Nuh Tufanı.

Muti'ler Hz. Nuh'un gemisine binerek kurtuldular; asiler ise canlarıyla, mallarıyla sulara gark oldular. Emr-i İlâhî tahakkuk edince, Kâinatın Hâlık-ı; "Ey yer, suyunu tut. Ey gök, suyunu tut"1 diye emretti; suların hiddeti ve şiddeti dindi.

Rivâyete göre Nuh Aleyhisselâm, tufanın sona erdiğinden emin olmak için geminin güvertesinde bulunan mahlûkattan bir beyaz güvercini uçurur. Güvercin bir müddet sonra, ağzında bir zeytin dalıyla döner, gelir. Bu surette, Hz. Nuh, tufanın bittiğinden emin ve suların çekildiğini anlamış olur. O gün bugün, ağzında zeytin dalı bulunan güvercin, barışın sembolü olarak anılır durur.

Aslında güvercin ve zeytin dalı Yunan menşeli mitolojik bir tema, ama mâdem barışı temsil ediyor ve öyle anlaşılıyor; dala budağa takılıp kalmamalı, ifade ettiği mânâya bakılmalı.

Barış, sadece bir kesimin ya da bir fikir grubunun lâzımı gibi farklı ve sığ mülahazalarla dikkate verilse de, dostluk, kardeşlik herkesin, her kesimin, her insanın ortak değerleridir ve lâzımıdır.

Ayet-i Kerimede, "Sulh daha hayırlıdır"2 buyrulduğuna göre; iki dargın insandan birinin ya da insan topluluğunun ilk adımı atarak sulh barış teşebbüsünde bulunması, dinimizin öngördüğü önemli ve hayırlı bir davranıştır.

Gönüller Sultanı Efendimizin (asm), "Müslüman'ın din kardeşine üç günden fazla küs durması helâl değildir"3 hadis-i şerifi, barışın ve barışık olmanın önemine işaret ediyor.

Bu, şahıslar, aileler, aşiretler arasındaki dargınlık, kırgınlık; hatta düşmanlığa varan ifrat derecesiyle toplum hayatının başlı başına bir sorunudur.

İnsanlar, eğriyi doğrultmak için birbirlerine önce gönüllerini, sonra da kucakların açmaları gerekir.

Bugün, o günkü manada, gagasına zeytin dalı verip bir "barış kuşu" yani, beyaz güvercin uçurmaya ihtiyacımız olmasa da, "barışa" ne kadar çok ihtiyacımız var, ne kadar çok...

Hele ki, yaşaya gelinen Cehennemî İsrail vahşeti ortada iken; Cennet kuşu çocukların, süt kuzusu bebeklerin katledilişine şahit olduğumuz şu günlerde!