Ulusların yapamadığını sivil inisiyatifin başlattığı ve oluşturduğu SUMUD Filosu, tam anlamıyla sonuca ulaşmasa da başarılı olmuştur. Siyonizm ve emperyalizm iş birliğine karşı bu bir başkaldırı ve direniştir. Dünya kamusunu yeniden düşünmeye, tavır almaya zorladı. Kimi uluslar bir adım daha attı bu son durum karşısında. Sayısı çok az da olsa üç beş ülke tutumlarını daha da somutlaştırdı. İtalya'nın en büyük sendikası ülke genelinde grev kararı aldı.
Halkların tavandaki tutumları tabanlarını zorluyor. Bu, kaçınılmaz bir durum. Dalgalar hızlanıyor, sarsıntıların etkisi giderek belirginleşiyor. Kimi ulusların yöneticileri olanlar karşısında zorlanıyorlar, yutkunuyorlar. Onlar da bir yere kadar dayanabilecekler.
Siyonizm yaslandığı güçlerle pervasızlığını sürdüredursun yalnız kalmış, ölüme terk edilmiş Gazze halkı için en azından bir umut ışığı belirmiştir. Kendilerine doğru gelmekte olan bu güzelliği sahillerinde heyecanla bekliyor olmuştur. Bundan sonrası için yeni girişimlerin olabileceğinin ilk adımıdır. Bundan sonra çok daha güçlü ve büyük hamleler beklenir.
Bu oluşuma katılan her bireyi ayrı ayrı kutluyoruz. Siyonizm'in aşırılığı, pervasızlığına karşı ölümü göze almışlar bu oluşuma katılmışlardır. Siyonistler de uluslararası büyük topluluk karşısında efendi kesilmişlerdir. Fakat bu yanıltıcıdır. Donanımlı silahlarını aktivistlerin tepelerine yöneltirken ne denli insancıl olduklarını sözüm ona göstermişlerdir. En küçük bir hareket karşısında nasıl davranacaklarının bir göstergesidir onların tutumları.
Sözüm ona Müslüman topluluklardan bu oluşum içinde yer alan ülke sayısı oldukça sınırlı. Özellikle Araplar imkânlarının güçleriyle katkıda bulunsa Akdeniz tam anlamıyla gemilerle donanmış olacaktı. İsrail bir bütün olarak bunlara karşı duramayacaktı. Arap yöneticilerin geleceğe dair kaygıları, korkuları ve çıkar duyguları ağır basınca olacak olan ancak bu kadar olmuştur. Müslümanlar açısından asıl sorun bilinç ve düşünce duygularını yitirmiş olmalarıdır. Halklar belki de acı çekiyor olabilir, belki içten içe çırpınıyor olabilirler. Onların bu tutumları nereye kadar sürecek, bunu düşünmeleri için ciddi anlamda bir bilinç dalgasının oluşumuna bağlıdır.
Gözü pek olan bu yiğit ve saygın insanlardan kimileri gemilerini terk ederek yüzerek Gazze sınırına varma çabasındadır. Onların bu tutumları saygıyla anılmalıdır. Bu şu anlama geliyor, ne pahasına olursa olsun direnmenin yöntemleri vardır. Yeter ki o sahile bir tek kişi bile olsa varma çabasındadır. Bu bir tek kişilik başkaldırı ve girişimler geçmişte olduğu gibi büyük oluşumlara neden olmuş ve olacak.