Günümüz karmaşasında ortamın sağlıklı olmayışı bunalımlara neden oluyor. Nerede nasıl durulacağı, ne yapılacağı kestirilemiyor. Güçler çatışmasında, güçlülerin hileleri, dolambaçlı yolları ve tutumları sağlıklı olabileceklerin anlaşılmasını, görülmesini engelliyor.
Sistemler yalan ve hile üzerine kurulu. İnsanlığı yanlışa yönlendirmenin, tuzaklara düşürmenin ortamını oluşturuyor. Hayatın hemen her alanında âdeta tuzaklar var. Bunlardan korunmanın yolları da karmaşık.
İnsanları oyalamanın yolları çok. En sıradan olabilecek olan, insanlar için hayati olamayacak olan şeyler bir anda öne çıkıyor. Günlerce insanlar onlarla oyalanıyor, farkında olmadan gerçeklerinden uzaklaşıyor.
Müslümanlığın erdemleri, ilkeleri, oluşları bu gibi karmaşalarda göz ardı oluyor. Öyle ki bir süre sonra onları unutuyor Müslümanlar. İnsanlık için zararlı ve yasak olan şeyler giderek kabul görüyor ya da kanıksanıyor.
İslâm'ın insanlığa sunduğu güzelliklerin bu kaotik ortamlarda giderek göz ardı edilmesiyle birlikte sanki değer yitiriyor. Oysaki hiçbir zaman göz ardı edilemeyecek insanlık ilkeleridir bunlar.
İnsanlığın baş belası olan izmlerin kısmen de olsa geride kalması sonucu değiştirmiyor. İnsanlığın sınırsız tüketime, sınırsız savurganlığa, sınırsız doymazlığa sürükleyen bir hayat anlayışı var. Kapitalizm bu anlamda hiç doymayan, doymayı bilmeyen bir ruha sahip. Tüketim sadece modern bir hayat anlayışı değil, onun ötesinde kapitalizmin hayatın bütün alanlarını etkileyen gereklilikleri bulunuyor.
Ülkeler bu korkunç çağda korunmanın yollarına bakıyor. Çünkü tepelerinde doymak bilmeyen, sömürü çarkının işlemesi için gerekli olan yemler bulunuyor. Günümüz savaşlarının maliyeti oldukça yüksek. Şu son bir hafta içerisinde Katar'ın Abede emperyalizminden edindiği silahlar karşılığında ödediği bedel oldukça büyük. Bu ülke kendini koruyacak güçten yoksun. Etrafındaki Müslüman topluluklar ve ülkeler de aynı konumda. Müslümanların asıl ve temel sorunu birlikte olamayışları. Onları bir araya getirecek bir birliktelikten yoksunluk.
Müslümanların zihni dağınıklığı, toparlanamayışı öncü olabileceklerin olmayışı. Olsalar bile sözlerinin geçmeyişleri, itibarsızlıkları. Her şeyden önce birbirlerine olan güvenleri yok.
Gerek bireysel ve gerekse toplumsal birliktelikler güç kazandırır. Bir toplumun iç hiyerarşisi yitince dengeler bozuluyor. Bir toplumda birbirlerine olan güvensizlik insanları hem kuşkulu hale getiriyor hem de düşman olmalarına neden oluyor.