Ziya Osman'ı okurken

-"Şeytanı bunaltan" şaire rahmetle...-Bu mütevazı, sehl-i mümtenî şair çoğumuzun kaçtığı ölümle iç içe yaşar. Hayatı ölümden, ölümü hayattan ayırmaz. Hayatın "karmaşık" olmadığını bildiğinden olacak açık, duru, sakin bir o kadar da heyecanlı şiirler yazar. Kimseyi sorguya çekmez. Ameliyat masasına yatırdığı kendisidir. Uzaktan yakından inceden, derinden kendini seyreder. Fotoğraflarındaki gibi "iddiasız, pozsuz" yaşar. Hayatı içine atarken belki de bu yüzden genç denecek yaşta "krizin kalbine düşer." Zaten bu düşünenler; şairi, yazarı ressamı, bestecisi... "yaşamayanlar" adına da düşünür, yaşar. Ziya Osman her nefesin hayat, her hayatın nefes olduğunu bilir; ötesi sana kalmış. Her nefeste hayat sunuluyor. Alıyorsun bu nefesleri de "aldırıyor" musun Yoksa o umursamaz bakışlarından; yetimler ağlıyor, güller soluyor mu Savaşları bundan mı çıkıyor! Donuk, boğuk, kuru, geçimsiz, biçimsiz hayatlar mı yaşıyoruz Yaşıyor muyuz! Nefeslerimizi çok zaman duymayız; değil mi! Diyor ki Ziya Osman: "Alıp verdiğin her nefes; birbirinden mukaddes..." "Çek bu havayı ciğerlerine iyice çek; Bu rüzgâr her zaman böyle esmeyecek." Ziya Osman'ı okurken kendinizi okursunuz. Babanız Küçüksu'da anneniz Eyüp Sultan'da yatarken ölümlü hayatın git-gelinde, havf ile recakorku ile ümit arasındasınızdır. "Ne korkunun şaşkını ne de ümidin delisi; ölümün de hayatın da yenisi olursunuz." Bir kolunuz da hayat, ötekinde ölüm... Siz artık "siz"siniz. Ziya Osman şiiri yazmak için oturmaz. Zaten şiir içine oturmuştur. O, içine oturmuş misafiriyle tanıştırır bizi. Hayatın şiirini bulmuştur o. Ki bu yüzdendir şiiri içimizde hayat bulur. Su gibidir yani abı hayattır güzel sözler. Bir yerden bakar gözlerinizin içine. İnadınızın esiri değilseniz gözlerinizden kalbinize yol bulur o sözler. Bilerek, duyarak, görerek, ölerek, gülerek, yaşayarak nefes alır, adım atarsınız. Ziya Osman bir yerlerde unuttuğunuz şeyleri önünüze kor. Unuttuğunuz çocuk gülüşlerini, ev sıcaklığını, nefes alıp vermeleri, ufacık şeylerden tat almaları, ölümü, mezarlıkları, şehrin gürültüsünden sıyrılmaları... Dahası ve esası öz kimliğimizi, Allah'a yakınlıklarımızı duyurur. Unutarak yaşamalara bir çarpı kor. "Hayatı çoğaltır, hırslarımızı azaltır, şeytanı bunaltır Ziya Osman."