Ümit: Yaşamak bestesi - Şükür: Farkında olmak - Ân diyarı (81)

Her şeye yeni(-den bakıyor gibi) bakmazsan; çok şeyi kaçırırsın, Selim Ali.

Bak şu bulutların keyfine yeniden yeniye. Alnına değen rüzgârı gör! Okşa; -aha şuracıktaki- gökyüzünü.

Şehrin çığlıklarını duyma.

Şu martının kanatlarına takıl da git. Bir ümit diye seyret şu kır çiçeklerini.

Her şeyin adının -hayatın ve ölümün- "ümit" olduğunu ezberle.

Ümitsiz bir kuş, kelebek, bulut, bir çocuk, bir gül, bir çekirdek hattâ bir taş göremezsin. Taş, duvar olma; çekirdek, ağaç olma ümidinde...

Bütün horozlar vaktinde öter; öteyi beriyi boş-ver! Yok; vakitsiz öten horozun... geç! Onlar bir horoz dinlememiş, o efevâri adımlarına bakmamış ki...

Sen hiç dalında bir meyveyi okşadın mı Bir tomurcuk gülü; hıı!

Şükür dediğin farkında olmak... Şükrün ellerinden öptün mü

Bir bayram elbisesi gibi giyindin mi mevsimlerin rengini

Heey, sen! El değmemiş otların o salınışlarına dalıp gittin mi hiç

Dün dükkânının önündeki çiçeği okşadım yeni tanıştığım Can'ın. Biliyor musun, dedim, bu yapraklar bu topraktan, bak! Şaşırdı, durdu, ne diyor bu adam dedi ve evet, evet diye tasdik etti. Hiç bu gözle bakmamış saksındaki çiçeğe. Can'ın gözlerine can geldi. Gözleri üstümde oradan ayrıldım. Can'a bir saksı -ne saksısı- kaç saksı çiçek hediye ettim. Belki de bütün baharları kucakladı o ân!

Yaşamak var ya... farkında olmak... Farkında olmak var ya... elmayı ısırırken... sanatkârla göz göze gelmek... Hey be! Kocaman güneş sen elma yiyesin diye döndürülüyor. Sen niyesin Bu ağır masrafın altından kalkamazsın ve bu yüzden: "Hım, anladım; beni seven biri var; onu seviyorum." diyesin.

Bu cehennem zamanlardan güllerin tebessümüne sığınıyorum, Selim Ali.

İyi ki gülleri yarattın ey benim en yakınım. Benim derdime uzak olanları, benden uzak et. Çok bunaldım; aynalara bakmaktan keyf alamaz oldum. Lütfen, bir çıkış yolu... Uykularım yaralı, nefeslerim daralıyor gibi...