Şimdiki zaman sözleri - Ân diyarı (68)

Zamanı görmeden yaşayınca hay-atın çok da farkında olmuyor muyuz Bilgin Abi

Hâlbuki zamanla kuşatılı değil miyiz "Zamansız..." dediğimiz neler varsa; zamanın gözlerine bakıp saatleri kurmadığımız için...

Zaman ah zaman!

Dişlerimi döken...

Saçlarımı yolan...

Yalaaan!

Şairler zamanın vefasızlığını mısralarına taşırken... Tarihin taşlarına yılların sararan, kararan rengi sıvanır.

Zamanın rengi var mıdır Olmaz olur mu! Gel seninle o eski sokaklarda gezelim de gör; hem rengini hem vedanın sessiz seslerini de duy.

Düşlerime gem vuran...

Bana bu çok uzak duran...

Bu benden çoktan kaçan...

Zaman hem koşturur insanı hem de bir yerde durdurur.

Ve en çok neye benzer Bahara ve gençliğe belki! Fırsatlara belki! Taptaze sabahlara... Geçip giden bulutlara... En çok da alıp verdiğimiz nefeslere... (mi)

Zaman ah zaman!

O kamçı, ben bir at...

Bitmeyen daveti ufukların...

Bir dağa tırmanmak gibidir zaman.

Hani bir ufuk biter gibi öteki başlar gibi ya...

Ve hep gibiler gibi mi hayat Bilgin Abi

Biraz felsefeye mi daldık yoksa Selim Ali Olsun; ne olacak ki!

Sorusunu sorsun felsefe. Edebiyat cevap versin. Şairler bunun için işte!

Hem anlamadan, duymadan, görmeden zamanı; hayatın içinde olunmaz ki!

Öfff! Ne zormuş şu zamanla hemdem, hemzaman olmak...

Bu koşu, bu telâşe...

Her nefeste kaç endişe...

Göze göz, diş dişe...

Zamanın elde durmayışını bilenlerin fotoğrafı olsa gerek bu iç içelik, diş dişelik... Ve bundan olsa gerek telâşelikler...