Ali Gültiken

Sabah

Havası kaçmış bir balon gibi

Beşiktaş'ta işler bir türlü rayına oturmuyor. Takımın havası tamamen başka bir yöne kaydı. Zihinler sahada değil. Takımın genel motivasyonunun ciddi şekilde bozulduğunu ve bunun sahaya yansımalarını çok net görüyoruz. Bazı oyuncularda büyük düşüşler var. Ama Joao Mario gibi bazı oyuncular da geldiği günden beri hiçbir şey oynamıyor. İlk yarıda yeni

Hocayı bağlar!

Sahadaki Beşiktaş'ı neresinden tutarsan tut maalesef elinde kalıyor. Ne tarafından iyi şeyler görülebilir, neresinden pozitif bakılabilir buna cevap bulabilmek de çok zor. Göztepe karşısında büyük bir fırsat yakalamışsın, iki farkla öne geçmişsin. Büyük piyangoyu kazanmış gibi tüm avantajlar senin eline geçmiş ama bunların hepsini elinin tersiyle i

Hayaller ve sahadaki gerçekler!

İyi oynamakla, kazanmak arasındaki farkın ne olduğunu Karadağ karşısında acı bir ders olarak yaşadık. Topa sahip olma düşüncesi futbolda öncelik... Bunu kabul ediyoruz. Ama topa sahip olduğunuzda futbolda ne kadar etkili olduğunuz bu oyunun temel konusu. Kadro tercihimizin saha zemini ve maç şartları göz önünde bulundurularak alınmadığını 90 dakika

Standart oyun tehlike yaratır

Düşük tempolu maçlarda pozisyon zenginliği demek hayalcilik olur. Dün akşam hem Beşiktaş hem Başakşehir daha kontrollü bir oyun tercih ettikleri için maçın büyük bir bölümü durağan geçti. Beşiktaş'ın özellikle forvet hattındaki alternatif oyuncu sıkıntıları bu tür maçlarda ihtiyaç olan alternatifleri yaratamıyor. Oyun Rafa'nın ayaklarına bakıyor. O

Rafa Silva takımı inandırdı

Büyük takımlar için iç saha maçlarındaki kayıplardan sonrası test dönemleri haline gelir. Bu süreçte takımın vereceği reaksiyon çok önemlidir. Güçlü takımlar, buralardan dönebilen takımlardır. Beşiktaş, Malmö karşısında verdiği reaksiyonla kalitesini ortaya koydu. Baskıyı yönetebilmek kolay değildir. Burada da lider oyuncu karakterleri öne çıkar. P

Kimlik ve düzen kaybedilmemeli

Beşiktaş sezona mükemmel başladı. Bu sıçramayı yaratan şey Immobile, Rafa Silva ve Paulista gibi liderlerin takıma katılmasıydı. Paulista'nın sakatlığı ve Rafa Silva'nın kenar pozisyonunda oynatılma ısrarı Beşiktaş'ın oyun dengesini kökünden bozdu. Kasımpaşa karşısında çok geniş alanda oynamaya çalışan, birbirinden bu kadar uzak mesafelerde kalan o

Beşiktaş, Aslan'ın tuzağına düştü

Bu maça kadar Galatasaray ligimizin duran toplardan açık ara en çok gol atan takımıydı. 27 golün 11'ini bu tür organizasyonlardan atmıştı. Beşiktaş karşısında da bunu tekrar etti. Daha doğrusu Beşiktaş çok ortada olan bu istatistiklere rağmen aynı şekilde goller yiyerek bile bile lades dedi. Galatasaray çift santrfor olarak Osimhen ve İcardi ile oy

Maximin topa çok dokunuyor

Bodrum FK ve Fenerbahçe arasında çok ciddi bir güç dengesi farkı var. Doğal olarak Mourinho, bunu düşündüğünü uygulayabilecek bir fırsat olarak gördü, doğru da yaptı. Önde En-Nesyri ve Dzeko ile beraber başlayarak sistem değişikliğine gitti. Kanatlarda Maximin ve İrfan Can, orta alanın merkezinde de Amrabat ve İsmail'i kullandı. Oyundaki taktik düş

Taktik disipline sadakat vardı

Lyon, çok önemli forvet oyuncularına sahip. Lacazette, Nuamah, Benrahma, Cherki çok yaratıcı oyuncular. Hem bire birde çok iyiler hem de dar alanı çok iyi oynayabiliyorlar. Geniş alan kontraya dönüldüğünde burada da çok hareketli oyuncular. Öndeki üçlü, birbirine çok benzeyen futbolcular olmalarının avantajını saha içinde sürekli yer değiştirerek k

Bu Beşiktaş mutlu eder!

Fernandes, Rafa Silva, İmmobile... Beşiktaş bu üç oyuncu ile merkez hücum yapabildiği zaman çok etkili hale geliyor. Birkaç maç bu düzenin dışında oyuncuları kullanma düşüncesi Beşiktaş'ta işe yaramadı. Bu şekilde oynadıklarında oyuncular da mutlu hale geliyor. Daha etkili bir Rafa Silva, daha etkili bir Fernandes ortaya çıkıyor. Konya galibiyetind