Beşiktaş, ligi kazanarak bitirme konusunda çok kararlı olduğunu Kasımpaşa karşısında da ortaya koydu. O kadar net bir oyun var ki hiç şüpheye yer bırakmıyor. Ufak tefek eksikler olsa da Beşiktaş'ın ana omurgası ve sistemi aynen devam etti. Aboubakar ve Cenk çok farklı oyuncular. Rakip kim olursa olsun oyunu bir şekilde Beşiktaş lehine çeviriyorlar.
Maç öncesi puan cetveline baktığımızda bu maç zaten büyük heyecan vadediyordu. Ortaya konulan oyun da beklentileri haksız çıkarmadı. İki takım da son 5 haftada 15 puan toplamış. Dikine oynamayı seven, rakip kaleye çabuk giden takımlar. Çok fazla orta sahada vakit kaybetmeyi sevmiyorlar. Bu oyun düşüncesi iki takımı da temponun içerisinde tuttu. Ada
Kâğıt üzerinde kolay görülen rakiplere karşı her zaman çok dikkatli olmak gerekir. Kaybedecek bir şeyi olmayan, ligde kalma durumu tamamen ihtimale yakın görülen Giresunspor karşısında Fenerbahçe bu sezon yalnızca 5 puan değil görünen o ki şampiyonluğu da kaybetti. Bu tür maçların artık her biri final niteliğinde. Bu maçların her dakikasını çok öze
Kalite sorun çözer. Her maça derbi gibi motive olmak elbette kolay değil. Beşiktaş oyunun ilk yarısında kendi temposunun biraz altında kalsa da finali yine istediği gibi yaptı. Maxim ile ilk 11'de oynama düşüncesi özellikle deplasmanlarda çok karşılık bulmuyor. Şenol hocanın ikinci yarının başında yaptığı Onur hamlesiyle beraber Redmond'u forvet ar
Her derbi maçı kendine özeldir. Ön görülemez kendi hikâyesini yazar, kendi kahramanlarını yaratır. Dün akşam da bu durum değişmedi. Maçın kaderini beklenti içerisinde bulunan forvet oyuncularından daha ziyade, savunma yönü yüksek oyuncular çizdi. Beşiktaş'ta orta alanda görev yapan Hadziahmetovic, Salih ve Fernandes bu maça damga vurdu. Galatasaray
Bazen rakipler değişse de büyük takımlar için en önemli rakip, kendi oyun tempoları olur. Ümraniyespor doğal olarak Beşiktaş'ın klasmanında bir takım değil. Ligin başından beri düşme potasındalar. Bu durum da onların takım olarak potansiyellerini daha net ifade ediyor. Beşiktaş adına önemli olan, böyle bir takımla oynarken kendi oyun temposuna çıka
Fenerbahçe maçından sonra doğal olarak Şenol hocanın tabelaya yazacağı ilk üç isim; Cenk, Aboubakar ve Redmond... Ghezzal'ı da bunlara ilave etmese eksik kalır diye düşündü ve Giresun maçına böyle başladı. Orta alanda Giresun'a göre bir eksik savunması düşük orta saha oyuncusu ile başlama tercihi ilk bölümde sıkıntı yaratsa da sonucu değiştirmedi.
Derbi maçları, oynanan dakikaya kadar tüm geçmişi yok sayar. Çünkü en önemli şey; maçın oynanacağı süredir. O sürede öne çıkacak; inisiyatif alacak ve maçın kaderini değiştirecek oyuculardır. Sistemi, taktiği, organizasyonu belli bir noktaya kadar inşa etmeye çalışabilirsiniz ama inisiyatif sahadaki oyuncunun ayaklarında ve yeteneğindedir. Bunu kul
Hırvatistan, hücum çıkışlarında yaşadığı top kayıplarında kalesinde pozisyonlar veren bir takım. Kuntz, kadroyu ve oyunu bunun üzerine kurmuş. Maçın ilk bölümlerinde yaptığımız baskıyla düşündüğümüz ve planladığımız pozisyonları yakaladık. Özellikle Cengiz'in ve Kerem'in ayağından bulduğumuz pozisyonlar, Hırvatistan karşısında bu seviyelerde çok de
Ersun hocayla beraber Alanyaspor oyun yapısını değiştirdi. Topu rakibe bırakarak savunma güvenliğini ön planda tutmak birinci öncelik haline geldi. Savunma esnasında rakipten kapılan toplarla çabuk atak düşüncesi de ön plana çıktı. Kendi yarı alanından başlayıp kısa paslarla rakip yarı alana geçme düşüncesi bir kenara bırakıldı. Fenerbahçe karşısın
© 2016