Mehdî-Deccal, Süfyan, Hz. İsa (as) inzâli, medeniyet harikaları ve sair birçok mesele Kur'ân'da "Yoktur!" deyip kestirip atmamalı. Zira, Kur'ân'da meâlen şöyle ferman edilir:

"Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun."1 İlim sahipleri kimlerdir "Verrasihune fil ilmiİlimde derinlik sahibi..."2 ve Nisa Suresi, 59., 83, 125. ayetlerine göre de en büyük uzman olan müçtehid, müceddid mehdîlerdir. Ve şu meâldeki ayetlerle de onlara yönlendiriliriz:

"Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e itaat edin ve sizden olan ulu'l-emre müceddid, müçtehidlere da. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin Kur'ân ve Sünnete götürün."3 "Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının."4

"Kur'ân'da bu yok, o yok!" diye kestirip atanlar, şu mealdeki ayetin anlamını da ya bilmiyor, ya veya bilmezlikten geliyor: "Yaş ve kuru ne varsa apaçık bir kitapta, Kur'ân'da yazılmıştır."5 Evet, Kur'ân'a göre sorduğumuz "ilim sahibi!" şöyle diyor:

"Kitab-ı Mübîn, Kur'ân'dan ibârettir. Yaş ve kuru herşey içinde bulunduğunu, şu ayet-i kerîme beyân ediyor. Öyle mi Evet, herşey içinde bulunur. Fakat herkes herşeyi içinde göremez. Zîrâ muhtelif derecelerde bulunur. Bazen çekirdekleri, bazen nüveleri, bâzan icmâlleri, bazen düsturları, bazenn alâmetleri, ya sarâhaten, ya işareten, ya remzen, ya ibhâmen, ya ihtar tarzında bulunurlar. Elhâsıl, Kur'ân'ın ekser ayetleri, her biri birer hazîne-i kemâlâtın anahtarı ve birer defîne-i ilmin miftâhıdır."6

Kur'ân'ın derin sırlarını anlamak, hurûf-u mukatta (kesik harfler) denen şifreleri çözmek, müteşâbih (benzetme) ayetlerini kavrayabilmek derin bir ilmi gerektir. Zira, hem "i'caz"ı (mu'cizeliği) hem icaz'ı (az bir sözle çok manayı) dile getirir.