Yeni Asya'nın çizgisi meşveretle belirlenir

Kimileri, "Yeni Asya'nın yayın politikası, rotası şöyle çizilmeli" diye fikir beyan eder. Herkesin bir görüşü var ve saygı değerdir. Ancak, "İcmâ-ı ümmet, şeriatta bir delil-i yakînîdir. Rey-i cumhur, şeriatta bir esastır. Meyelân-ı âmme şeriatta mûteber ve muhteremdir."1

Yani: "İcmâ'-ı Ümmet", bir asırda bulunan İslâm müçtehidlerinin bir mesele üzerinde içtihad ederek Kur'an ve Sünnet-i Seniyyeden çıkardıkları hükümlerinde ittifak etmeleridir. Delil-i yakîn, kesin delil, demektir. Rey-i cumhur: Âlimler arasında çoğunluğun görüşü. Meyelân-ı âmme; genel eğilim, umumun isteği, millî irade, çoğunluğun fikri.

Asr-ı Saadet meşveret sistemini çağımıza taşıyan Bediüzzaman'ın eserlerindeki ölçülere göre "Nur cemaatinde istişare ve şer'i meşveret esastır."2

Meşveretle ilgili birkaç prensip:

Her meselemizde emir, Risale-i Nur'un şahs-ı manevîsini temsil eden has şakirtlerin ve sizlerindir. Benim de şimdi bir reyim var.3

Siz, meşveretle ne lazımsa yaparsınız.4

Aranızda münakaşasız bir meşveret ediniz. Kararınızı kabul ederim...5

Asıl fikir sahibi, sizler ve Risale-i Nur'un has şakirtleri ve müdakkik naşirleri meşveretle, maslahat ne ise yaparsınız.6

Bu kudsî hizmette "teenni ile, meşveretle, ihtiyatla... çalışmak lazımdır.7

Şakirtlerin uygun görmesiyle... o vazifeleri taksimü l-a'mal (işbölümü) suretinde herbir şakirt bir vazifesini yapmaya başlasın.8

Medâr-ı nizâ (tartışma sebebi) bir mesele varsa meşveret ediniz."9

Meşveretin kazanımlarından bazıları ise şöyledir: Aranızdaki samimi tesanüt ve meşveret-i şer'iye, sizi... muhafaza eder. İçinizdeki şahs-ı manevînin fikrini, o meşveretle bildirir.10 "Meşveretin hüküm sürdüğü yerde bâtıl, hak sûretini giymekle fikirleri aldatamaz."11 "Meşveret istibdat ve tahakkümün belâsından kurtarır..."12 Ve, "Meşveret-i şer'iye ile reyleriniz teşettütten"13 dağınıklıktan, kafa karışıklığından korunur.