Vatandaş "geçim", iktidar "seçim" riyakâr "biçim" derdinde!

Canı yanmış emekli sonunda uyanmış; "Kim benim hakkıma dadanmış" demiş ve...

Zulüm kemiğe dayandı, zalim yandı, korkak âlim yandı, seyreden ebkem-u lâl'im de yandı!

Ey ahali, nedir ülkenin hâli, isteme muhâli getirirsin izmihlâli; işlet akd-ü hal'i (azletmeyi)!

Marifet boyda, soyda değil, hak ve hürriyetler için verdiğin oy'dadır!

Mahvolur Ankara'ya, Saray'a, paraya tapanlar; necat bulur deccalsüfyanın sofrasını tepenler!

Karşıyız "hem kel hem fodul", hem tek hem tok adama hem beş para etmeyen pul adama!

İstibdat haktan istib'ad eder, istidat ve kabiliyetleri dürer birer birer, öldürür!

Bu ne gaflettir ki, içi boşalmış dindarlar iktidarında çoğaldı kindarlar!

Dün "Okus-pokus" diyenler, bugün zulme karşı nasıl "sus-pus" oldular!

Öylesine alçaldı ki, kula kul olanlar gelmez dile, eskiden tepki verirdi lal olanlar bile!..

Sihirbaz iktidar dizilerle gençleri uyuttu, yuttu, müstebit zalim, hırsız, yolsuzları büyüttü!

Hakkın hatırı âlidir, zâlim vâlinin, suskun velinin değil!

Hukukunu bilmeyen âciz, önce tâciz, sonra haciz olur!

Hava sadık, toprak sadık, su sadık; sunun Allah için ab-ı hayat kelâmı hakka susadık!

Hak aramasını bilmeyenin ömrü geçer "ah, vah"lar içinde, yüzü-gözü siyahlar içinde!

Hakiki dindar yönetici, hâkim değil, hâdim, hem hatasına nâdim olandır!

Ya gözlenen ol, ya izlenen ol, ya özlenen ol, sakın nazlanan, havf ile gizlenen olma!