Merak edip okumamız gerekmez mi
Herkesin hastalıklar hakkında bir fikri var.
Ama, teşhis, tedavi ve ameliyat-ı cerrahiyede asıl yetki doktordur. Herkes elektronik, elektrikli ev aletleri hakkında bir şeyler söyleyebilir. Ama, esas bilgilendirme ve tamir yetkisi servisin, meslek erbabının, ustanındır.
"Hem de nazar-ı dikkate almak lâzımdır ki: Kim birşeyde çok tevaggul etse, galiben başkasında gabîleşmesine sebebiyet verir."1
Herkesin aile, cemaat ve toplum yapısı, durumu, gidişatı ve geleceği hakkında öngörüleri vardır. Ama, esas yetkili psiko-sosyal mevzularda ve Kur'ân ile Sünnet-i Seniyyede ihtisas sahibi, uzman, otorite olan müctehid ve müceddidlerindir.
Özellikle "Âhirzamanın en büyük fesadı (bozgunu) zamanında, elbette en büyük bir müçtehid hem en büyük bir müceddid hem hâkim, hem mehdî, hem mürşid, hem kutb-u âzam olarak bir zat-ı nuranî..."2
Bediüzzaman, insanlık ve bilhassa İslâm âleminin sosyal, siyasi, ekonomik problemleri ile çözüm yollarını göstermiş; hastalıklarını teşhis ile tedavi formüllerini ortaya koymuş; tüm suallerini ve cevaplarını vermiştir. Risale-i Nur'da 20 bin mesele halledilmiş, sual cevaplandırılmıştır. Mesela, Münâzârât isimli eseri bunlardan birisidir. İçtimaîsosyal, siyasî, eğitim ve ekonomi meselelerini yaklaşık 150 soru ve cevapları yer alır.
Zındıklık, dinsizlik, maddeperstlikten kurtulmak sadece, "Dine sarılmalıyız, ahlâklı, dürüst, ihlâslı ve kardeş olmalıyız" söylemleriyle engelleyemeyiz. Çağımızın müceddidi, Bediüzzaman'ın şu teşhis ve tesbitine göre hareket etmemiz gerekir: