İnsanlık hukukuna riayet gerekir
Müslümanlar ibadet, ahlâk, tefekkür, tesettür gibi mevzularda insanlığa örnek olmaları gerektiği gibi, adalet hak, hürriyet hususlarında da nümune-i imtisal olmak mecburiyetindedirler. Bu kardeşlik hukukunun bir gereğidir.
"Mü'minler kardeştirler."1 Onları kardeş yapan Allah-ı Azimüşşandır. "Uhuvvet prensiplerini de vaz'eden Kur'ân-ı Hakîm'dir. Peygamberimiz de (asm) uhuvvet dersini sözlü, fiilî olarak vermiştir. Sahabe-i Kiram'da en yüksek seviyede yaşamıştır.
Bugün Müslümanlar biribirinin hukukunu korumaları gerekirken bunlar çoğu zaman ihmal ediliyor. Biribirine kurşun, bomba yağdırıyor. Oysa Müslüman hangi din, inanç ve milletten olursa olsun diğer insanların da hak ve hukuk ve hürriyetlerine saygı duymak zorundadır!
Şu mealdeki hadisler zihin ve gönlümüzde yer etmeli, kazınmalıdır: "Her Müslümanın, diğer Müslümana ırzı, malı ve kanı haramdır. Takva buradadır. Bir kimseye şer olarak Müslüman kardeşini hor ve hakîr görmesi yeter."2 "Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir"3 "Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez ve başkalarının zulmetmesine de razı olmaz..."4 "Bir Müslümana küfretmek fâsıklık, onu öldürmek ise küfürdür."5 "Müslüman Müslümanın kardeşidir; ona yalan söylemez, ihanet etmez, kötülük yapmaz, onu aşağılamaz, kötülük edebilecek birinin eline bırakmaz."6
Peygamber varisi Bediüzzaman da, "İnsan medenî-i bittab yaratılışta medeni, sosyal varlık olduğundan ebnâ-yı cinsinin insanların huku-kunu muhafazaya ve hakkını onlar içinde aramaya mükellef"tir der.7 Ve bu hakikatleri bizzat anlatarak ve nefsinde yaşayarak da ders vermiş, çağın insanına nümune-i imtisal olmuştur.