Her Müslüman, kâfir de olsa her mâsûmun avukatıdır!

Kimi zaman güya dindar yakınlarımız bile, "Artık bırakın bu işleri" diye bizleri; hak ve hürriyet aramaktan caydırmaya çalışıyor! Ey Kur'ân ve rahmet ayı olan Ramazan, bize adalet ve merhamet aşıla!

Hepimiz bilmeliyiz ki, her suçun, suçlunun târifi ve cezâsı başkadır. Önüne geleni "terörist" diye yaftalamak, itibar cellatlığı olur. Ki, Bediüzzaman, "Hücum edenler, bazıları 'Haydo, Haydo' derlerdi, bazıları 'Haydar Ağa, Haydar Ağa' derlerdi; ben 'Haydar' derdim, şimdi de 'Haydar' diyorum vesselam"1 deyip denge yolunu göstermedi mi

Saniyen, Kur'ân'da Müslümanın temel vasıflarından birkaçı, "doğruluk, adalet, şefkat ve iyilik yapmak, hakperestlik, doğru şahitlik" diye sayılmıyor mu Bu ve benzeri yaftalar, "Birbirinizi karalamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın!.."2 meâlindeki ayetle kesinlikle yasak değil mi "Kendi aleyhinizde, anne-babanızın, akrabalarınızın aleyhinde de olsa dosdoğru şahitlik edin."3 meâlindeki âyete göre mâsum kişileri savunmak vazife değil mi

Birisi suç işlediyse akrabaları da suçlu olur mu "Velateziru vaziretun vizre uhraHiçbir günahkâr başkasının suçunu yüklenmez.'4 (mealindeki) âyet hükmünce birisinin hatâsı ile kardeşi, akrabası mes'ul olamaz."5 Ayrıca, suç sabit oluncaya kadar kişi masûmdur.

Adil-i Mutlak olan Rabbimizin şu emirleri kesin değil mi: "Ey iman edenler! Allah, insanlar arasında adâletle hükmetmenizi emreder."6 "Allah için hakkı ayakta tutan, adâletle şahitlik edenler olun. Kendi aleyhinizde, anne-babanızın, akrabalarınızın aleyhinde de olsa dosdoğru şahitlik edin."7 "Bir kavme (topluluğa, millete) olan kininiz, öfkeniz sizi adaletsizliğe sevk etmesin, adaletten saptırmasın."8