Hedef, tüm cemaat ve tarikatların kökünü kazımaktı
15-20 Temmuz 2016'daki darbe-i münafıkane ve OHAL "Kökü dışarıda olan zındıka komitelerin", iktidar ve vesayet anlayışının tasallutudur! Aslında 15 Temmuz, bir camiaya değil, tüm cemaat ve tarikatlere yapıldı. Hepsine göz dağı verildi. Hepsi korkutularak veya rüşvetlerle susturuldu. Hizmetleri ve İslami gelişmeler engellendi.
15-20 Temmuz'dan önce "Zaten plânlar serilmişti. İşte o zaman yalan olarak hamiyet maskesini takınan bazı herifler"1 2001 krizi, 2002 "siyasal dincidindar siyasalcılar" iktidarı, 2005-2006, 2008 (ekonomik krizi), 2010 göstermelik anayasa referandumu, 2011-2014 cemaatleri biri birine kırdırma operasyonları, (vakıflar meselesinde) olduğu gibi 15 Temmuz'dan önce de "planları sermiş", kurgulamıştı! Doğu Perinçek, "Fethullah Cemaatine 'Fetö' ismini biz verdik ve devlete kabul ettirdik!" Binlerce Hakim ve Savcıyı, Polisi, Askeri ve Kamu personelini biz tasfiye ettik.2 13 Mart 2014 günü Silivri'den çıktığımda 'Kınından çıkmış kılıç gibiyiz' demiştim. Şimdi Ergenekon'dan çıkıyoruz, cemaatlerin, tarikatların kökünü kazıyacağız! Türkiye'de cemaatler, tarikatlar temizlenecek' dedim. Bakın temizleniyor. Yargı altın devrini yaşıyor."3
20 Temmuz OHAL ile masumlar da "terörist" ilan edildi. Delilsiz, belgesiz, mahkemesiz, 300 bin sıradan insanların hürriyetleri, çoluk-çocukları, işleri, şirketleri, malları ellerinden alındı, 60 bini (18 bini kadın, 17 bini başörtülü, 700'ü emzikli bebek, şimdi 2000 çocuk), hapislere tıkılan masum insanlar mahkemeye çıkarıp suçlu oldukları ispat edilemedi! Korku, dağa taşa sindirildi. Çoklar bu görülmemiş vahşete seyirci kaldı, sustu! Oysa, "Bir mâsumun hakkı, bütün halk için dahi iptal edilmez. Bir fert dahi, umumun selâmeti için feda edilmez. Cenâb-ı Hakkın nazar-ı merhametinde hak haktır, küçüğüne büyüğüne bakılmaz. Küçük, büyük için iptal edilmez. Bir cemaatin selâmeti için, bir ferdin rızası bulunmadan, hayatı ve hakkı feda edilmez."4 Haksızlık karşısında lal olup susanlar; hazırlanınız!