Gebersin yeis, yaşasın sıdk!

Yeisümitsizlik olan yerde aşk, şevkle çalışma, gayret ve gelişme olmaz.

Çünkü, kuvve-i maneviyeyi, morali çökertir; ümidi öldürür, heyecan, şevk ve enerjiyi yok eder. Terakki ve ilerlemenin de en büyük ayak bağı olur! Yeis, ferdi, toplumu düşünmekten koparıp, şahsî menfaatlerine yöneltir. Bediüzzaman (ra) yeis hastalığını kurtulmanın formüllerini gösterir. Şöyle özetlemek mümkün:

l Acizlik ve korkudan kaynaklanan yeisümitsizlik, ferd ve milletlerin en dehşetli bir hastalığıdır.

l Çalışmaya muvaffak olamayanlar yeise düşer.

l Yeis, her mükemmelliği öldürür.

l Yeis insana "nemelâzım" dedirtir.

l Yeis milletlerin en dehşetli hastalığıdır.

l Yeis, Müslümanların geri kalmalarının sebebidir.

l Yeis, saadetin tahripçisi ve hayatın katilidir.

l Yeis tembelliği netice verir.

l Yeis, terakki ve kemale en büyük engeldir.

l Yeis, umumun menfaatini bıraktırıp, şahsî menfaatleri ön plâna çıkartır.

l Çabuk yeise dönüşen hamiyet, hamiyet değildir.

l Kadere iman ye'sin ve hüznün ilâcıdır.

l Merak duygusunun yerinde kullanılmaması, insanı tehlikeli bir ye'se düşürür.

l "Tamamı elde edilmeyen şeyin, tamamı kaybedilmez" hadîsi, ye'sin belini kırar.

l Ümit, yeisle öldürülen manevî ve moral gücümüzü hayatlandırır.

l İ'lây-ı Kelimetullah, Allah'ın dini yayma; yeisin ölmesiyle mümkündür.