Çoğunluk neden hak ve hürriyetleri talep etmiyor

Halkın çoğunluğu neden demokrasiyi talep etmiyor, hak ve hürriyetlere sahip çıkmıyor Sebeplerinden birisi dindar bir kesimin, "Demokrasi küfür rejimidir" demesidir. İkincisi, hürriyet, meşrutiyetin hakiki mahiyetlerini bilmemesidir.

Halbuki, "Hürriyet, Rahman olan Allah'ın bir hediyesidir. Çünkü, o îmanın özelliğidir."1 Ve "Şeriat-ı garrâ müsavatı ve adaleti ve hakikî hürriyeti cemî revabıt ve levazımatıyla câmidir."2 Parlak şeriat, hukuk karşısında eşitlik, adalet ve hürriyetin tüm gereklerini toplamıştır. Dolayısıyla hürriyeti talep etmek imanın, dinin, Kur'an'ın gereğidir.

Meşrûtiyetdemokrasi ise, adalet, meşveret, parlamenter sistemdir. Asr-ı Saadette hükümferma meşveret idi. Peygamberimizin (asm) arkadaşları, hakkında vahiy olmayan bütün meselelerde, görüşlerini -onun aksine de olsa- rahatlıkla beyan ediyorlardı ve ısrarla arkalarında duruyorlardı. O da meşverete uyuyordu. Zira, "Onların aralarındaki işleri istişare iledir. 'Ve işlerde onlarla istişare et.'3 âyet-i kerîmelerinin tecellîsi ve meşveret-i şer'iyedir."4

Meşrutiyet kanunlara uygun olan, kanuni demektir. Hükümdar, kral, padişah, sultan vb. başkanlığındaki meclis, şura sistemdir. Demokrasinin farkı ise, başkan, devlet reisini halkın seçtiği ve seçilenlerin yetkilerinin anayasa ve halk oyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı, sınırlandırıldığı yönetim biçimidir. Sosyal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm vatandaşların eşit sayıldığı yönetim biçimidir.

"İstibdat, zulüm ve tahakkümdür. Meşrutiyet, adalet ve Şeriattır."5 Başta inanç ve fikir olmak üzere her türlü hürriyeti ihtiva ettiğinden tüm şevk ve ulvi duyguları uyandırır, istidat ve kabiliyetleri geliştirdiğinden mutluluk sebebidir. Demokrasi olan yerde adalet, düzen, zenginlik, refah vardır. Meşrutiyet insanı hayvanlıktan, güdülmekten kurtarır. "Devleti ömr-ü ebedîye mazhar eder (sonsuza dek yaşatır)."6 Millet ve devletin bekası şahsa değil, demokrasiye bağlıdır.