Batıyoruz beyler; Kelime-i Şahâdet getirin!
5 öğrenci; Türkiye, Mısır, İran 3 Müslüman, 9 gayr-i müslim ülkenin bulunduğu başkentlerin en işlek caddelerine kamera yerleştirip, içine 50, 20, 10 dolar ile iletişim bilgileri bulunan cüzdanları bırakıyor.
Deneme her ülkede 30 kez tekrarlanıyor. Cüzdanların hangi ülkeden ne kadarı sahiplerine döndü dersiniz İşte içimizi dağlayan rakamlar:
"Japonya 28, Güney Kore 28, Norveç 27, İsviçre 27, Kanada 25, Almanya 20, İngiltere 18, Fransa 13, Çin 13, Türkiye 2, İran 1, Mısır 0 kişi."1 Tablo çok acı, ama gerçek!
Şimdi şu iki muhteşem müspet örneğe de bakalım: "Almanya'da taksicilik yapan Suat Öcalan kaldırımda bulduğu 14 bin 535 Euro'yu (510 bin tl'yi) sahibine teslim etti. 'Karakola gittim, polisler parayı saydılar; teslim ettiğimize dair bir kâğıt imzalattılar... Bosnalı Müslüman kadının 830 Euro'sunu teslim etmek için evine gittim... Bana nereli olduğumu sordu. Nereli olduğum önemli değil, dedim. Israrla, 'Öğrenmek istiyorum' dedi. Türk olduğumu söylediğimde 'Zaten bunu Türk'ten başkası yapmazdı. Zamanında Osmanlı da bize çok yardım etti diye cevap verdi."2
Nereden nereye! İnandığımız Kur'ân baştan başa doğruluk, dürüstlük, merhamet, helâl-haram hassasiyeti gibi binlerce ahlâkî prensiplerle dolu! Peki, bize ne oldu
"Çok zamandan beri terbiye-i İslâmiye zedelenmesiyle"3 "Sıdkın doğruluğun, dürüstlüğün hayat-ı içtimaiye-i siyasiyede ölmesi"4 gibi Müslümanlar çok dehşetli bir hastalığa yakalandı! "Bu yüzükten başka bir şeyim olursa bilin ki haramdır! Fakir, çalmasını bilmediği için fakirdir!" diyen siyasetçiler görüldü.