AKP politikalarının dindarlıkla ilgisi yok

Ferasetli dindar bir Müslüman, özellikle müfsid, dessas, hilebazlara körü körüne hüsn-ü zan edip kanmaz!

Çünkü, bilir ki, "Hakkı tanıyan, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmez. Zira, hakkın hatırı âlidir; hiçbir hatıra fedâ edilmemek gerektir"1 Buna göre, iktidar ve liderinin lanse edildiği gibi referansı din mi Dinî kuralları mı uyguluyor, yoksa despotizmi, Kemalizmi mi!..

"İslâmiyetin bir kanun-u esasîsi (anayasa maddesi) olan hadîs-i şerîfte 'Seyyidü'l kavmi hadimuhumyani memuriyet, emirlik ise, reislik değil, millete bir hizmetkârlıktır.'2 Yani, dindar yönetici, reis, hakim değil, hizmetkârdır. AKP, "Riyaset-i şahsiye"ci (şahsa dayalı yönetim sistemidir).3 Türk tipi ucûbe "Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi"nde "yasamakanun çıkarma, icrayürütme, uygulama ve yargı (kontrol)" tek adamın elinde! Bu, zorbalık, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, vs. gibi suistimallere müsait zemini, zulmün temelidir, âlem-i İslâmiyeti zehirlendirir... AKP'nin yönetim biçimi İslamî mi, istibdat mı

İslâmın adalet prensiplerinden birisi, "Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez."4 Suçun şahsîliği esastır; suçu tesbit edilinceye kadar zanlı masumdur.

Emaneti, işi, ihaleleri, makamları liyakatliye, hak edene mi; mülâkat ile akrabalarına, partidaşlarına mı veriyor

İslamın dış politikası, "sulhbarış, adalet, dayanışma, yardımlaşma"dır. AKP'nin uyguladığı politikaların din ve dindarlıkla hiçbir ilgisi yoktur!

Toplum katmanlarına, cemaat, tarikat ve hatta siyasî partilere yaklaşımı hukuk, fikir hürriyeti çerçevesinde mi, yoksa kutuplaştırıcı, gerginleştirici, ayrıştırıcı, ötekileştirici mi