31 Mart seçimleri ve "malikiyet, serbestiyet"

Demokrasiye de kapı açacak ve daha çok tartışılacak 31 Mart seçimlerini biz de zaman zaman farklı boyutlarıyla ele alacağız.

Öncelikle, "Eski hal muhal; ya yeni hal veya izmihlâl'1 hakikatini gösterdi. Eski hal istibdattır. İstibdat; İslâm âlemini geri bırakan, perişan eden sebeplerden beşincisi "çeşit çeşit sari hastalıklar gibi intişar eden"2 "İstibdat, zulüm ve tahakkümdür."3

"Yeni hal" ise, "hak, hürriyet, adalet, meşveret, meşrutiyetdemokrasi, şeffaflık ve sorgulama" ve "malikiyet ile serbestiyet" dönemidir. "Meşrutiyet, adalet ve Şeriattır."4Yani, tek adam yönetimi istibdat, baskı, tahakkümün geçerli olduğu eskiden kimin kılıcı keskin, kalbi katı idiyse, o hükmediyor, idare ediyordu. Meşrutiyetdemokrasi zamanında "haklı" olan, meselelerini "akli ve mantıki delillere" dayandıran, doğru "bilgiye" sahip olan, "hukuk çerçevesinde adaletle hükmeden"; ve "kamuoyunu" arkasına alan yükselecek, kazanacaktır.

İşte 31 Mart seçimleri, "yeni hal"in ümit kapısını aralamıştır. Ve insanlığın yaşadığı gelişim ve dönüşümün bir parçasıdır. Yani, insanlık, "Vahşet ve bedeviyet, memlûkiyet (kölelik) esâret (esirlik); şimdi dahi ecirdir (ücretlilik), başlamıştır, geçiyor. Malikiyet ve serbestiyet devri geliyor."5 Evet, insanlığın 5. ve son zaman dilimi, "malikiyet, serbestiyet", hürriyet devridir ki, insanlık ona akıyor. İşte şahıslar, işçiler, hisse senetleri, vs. ile çalıştığı fabrika ve şirketin ortağı olmakla "malikiyet devrini" gösterdi.

Hiç şüphe yok ki, "İstikbalde, hak ve hakîkat, alem-i İslamda nev-i beşerin eski hatîatına kefaret olacak bir saadet-i dünyeviyeyi de gösterecek..."6 Yani, serbestiyet, hürriyet, demokrasi dönemini de yaşayacak. Çünkü, "Meşrûtiyet (demokrasi) umum akvamın sebeb-i saadetidir."7