31 Mart seçimleri

Günümüz Müslümanlarında ekseriyetle İslâm ahlâkı, adaleti ve dahi "mihenge vurma, delil ve akıbete bakma" gelişmediği için hem duygu, hem ahlak sapması hem acınacak hâle düşüyor! Vergi emanettir, yerli yerince kullanılmayınca hıyanettir!

Meselâ, Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan, 31 Mart seçimleri dolayısıyla vergilerimiz, yani, devletin bütün imkânlarını kullanarak mitingler yapıyor, bize cephe oluşturuyor! (Şu notu da düşelim: Dar gelirli vatandaş diyor ki, 'Bizim vergilerimizle kazandıkları yeyip-içtikleri haram olsun!..)

Konuşmalarında 22 yıldır yaptığı gibi, "Biraz daha sabır, fedâkarlık ve destek" isteyip şürekası ile "Şükredin!" diyorlar! Buna yalnızca, "Pes doğrusu, pes! El insaf vel-vicdan!" denir!

Her birimiz yekdiğerimize anlatmalıyız ki: Elbette, her mü'minin asıl vazifesi Allah'ın ahlâkıyla ahlâklanmaktır. Şükür ve Sabır yalnızca ikisidir. Bir âyet mealine göre de, "Ey iman edenler, Allah'ı çok çok zikrederek şükredin!"1 buyurulur. Devamında ise, "İbadet edin, Allah'ın dinini, şeriatını çokça anlatın" emirleri de yer alır. "O Mün'im-i Hakiki, bizden o kıymettar ni'metlere, mallara bedel istediği fiat ise, üç şeydir: Biri zikir, biri şükür, biri fikirdir."2 Yalnızca şükür yetmez, "zikir" de anmak da, anlamak da fikir de tefekkür de gerekir!

Allah Sebburdur. Biz de sabretmeliyiz. Ancak, âculüz, öyle ise nasıl bir sabır Mealen, "İbadette, musibette ve günahtan kaçınmakta sabırlı olun; sabır yarışında düşmanlarınızı geride bırakın"3 diye ferman edilir.

Evet, Hak ve Adil isimleri de ve "Kendi aleyhinizde, anne-babanızın, akrabalarınızın aleyhinde de olsa dosdoğru şahitlik edin."4 meâlindeki âyet emrince, başta yöneticilerden yanlış yapanlara karşı dosdoğru şahitlik etmek farz! Zira, "İnsan, medeni-i bittab olduğundan ebnâ-yı cinsinin hukukunu muhafazaya ve hakkını onlar içinde aramaya mükellef..."5 İster güçlü, ister zengin, ister yönetici, ister en yakın akraba olsun, adil davranmayanın "Zalimliğini, semâvâta işittirecek derecede"6 bağırmak lâzımdır.