Milli Eğitim Bakanının yutkunup söylemedikleri Yabancı dille eğitim sömürge ülkesinde olur
Milli Eğitim Bakanlığını takmayan Fransa'nın Ankara'da açtığı Charles de Gaulle, İstanbul'daki Pierre Loti okulları, kültür derslerini Türkçe vermiyor, mezunlarını YÖS sınavlarına sokarak kolayca üniversitelere yerleştiriyor, hem para kazanıyor hem de öğrencilerine TYT, AYT'ye sokmadan hileli şekilde üniversite kazandırıyor.
MEB, bu ayrıcalıklı sömürgeci tavra itiraz edince medyada devşirdikleri adamlara yazılar yazdırıyor; din kültürü ve ahlak bilgisi dersi okutulmadığı için Bakanlığın mezunlarına denklik vermek istemediğini söyletiyorlar.
Fransız misyonerler hem yabancılara tanınan okul açma hakkını kullanıyor hem hileli şekilde üniversite kazandırıyorlar. Yabancılara okul açma hakkı, Türkiye vatandaşı olan Ermeni, Yahudi, Rumlara verilmiş. Bu okullarda edebiyat, tarih, coğrafya gibi kültür dersleri Türkçe okutulur. Bakanlığın bu okullarla bir problemi yok.
Yabancı dille eğitim yapan, devşirdikleri bürokratlar vasıtasıyla imtiyaz koparmış okullar var. Fen derslerini de yabancı dille veren Robert Kolej, Galatasaray Lisesi, İstanbul Lisesi, TED kolejleri gibi okullar
Bu okullarla ilgili MÜTEKABİLİYET esası getirilmeli.
Bakan Yusuf Tekin, yabancı dille eğitim veren bu tür okullarla ilgili cümle kurmadı, kurmalı.
Bu okullar resmen zeki ve yetenekli öğrencilerimizi devşiriyorlar.
Almanya'da öğretmenlik yaptığım yıllarda Bayern'de model sınıflarda derse girdim. Gymnasium denilen üniversiteye öğrenci hazırlayan Pirckheimer Gymnasium'da Müslüman ve Türk öğrencilere Türkçe ve din kültürü dersleri verdim. Okulda Türkçe birinci yabancı dil idi. İslam dersi ise Katolik ve Protestan öğrenciler gibi Müslüman çocukların seçtiği mecburi ders.
Öğrenciler bu iki dersi 11. sınıfa kadar okuyor; 12 ve 13. sınıfta lise bitirme dersi olarak seçemiyorlar. Hâlbuki yabancı dil olarak İngilizce, Fransızca, Latince gibi dilleri seçenler Abitürfach (okul bitirme dersi) olarak bu dilleri seçebiliyor; Katolik ve Protestan olanlar da din dersini okul bitirme dersi olarak seçer.
Türkçe ve İslam dini derslerinin emsalleri gibi okul bitirme dersi (Abitürfach) olmaması haksızlık.
Konuyu Bayern Milli Eğitim Bakanlığına yazdım, Türkçe ve İslam dersinin lise bitirme dersi olarak seçilmesini istedim.
Bakanlık bu iki dersin Abitürfach olmasını kabul etmedi. Haksızlık ve eşitsizlik devam etti, ediyor.
Gerekçeleri de bu derslerde yüksek not alabilecek öğrencilerin iyi Türkçe öğrenmesi, bu durumun Türklerin entegrasyonuna engel olabileceği.
Eşitlik, hak, adalet; entegrasyona kurban ediliyor.
Okul müdür baş yardımcısı Herr Hennig ile sohbet ederken konuyu açtım, Bakanlığın bu iki dersi lise bitirme dersi olarak kabul etmemesi haksızlık, dedim.
Herr Hennig gözlerimin içine baktı, yüzünde alaysı bir gülümseme dolaştı.
-Bu derslerin Abitür dersi olması entegrasyona mani olur, dedi.
-Entegrasyondan ne anlıyorsunuz
-Karşımdaki Türk öğrenci benim gibi konuşmalı, davranmalı, fark görmemeliyim.
-Buna entegrasyon değil asimilasyon denir. İslam kültürü elbette Hıristiyan kültüründen farklı.