Çanakkale ruhu kazandıracak ders kitapları lazım

25 Nisan 2015 Çanakkale kara savaşlarının başladığı gün. Seddülbahir ve Arıburnu'nu savunan 9. Tümenin 26 ve 27. Alayları, düşmanın şafakla çıkarma yaptığını haber alınca cephe komutanları Alman Limon von Sanders'ten emir beklemeden hücum başlattılar. Boğaz'ı 15 günde geçeceğini ve Osmanlı Devleti'ni haritadan sileceğini sanan İngiliz Savaş Bakanı Winston Çörçil bakanlıktan oldu.

Alb. Halil'in komuta ettiği 9. Tümene bağlı 26. Alay, Alçıtepe ve Seddülbahir'i savundu. 9. Tümen kendisinden 10 kat fazla İngiliz ve Fransız askeriyle savaştı, onlara kan kusturdu.

26. Alay kumandanı Konyalı Yarbay Hafız Kadri sahil boyunca siper kazdırdı; askerlerine ölüm pahasına siperlerini terk etmemelerini emretti.

26. Alay 3. Tb. 10. Bölük, 1. Takım Komutanı Ezineli Yahya Çavuş, arkadaşlarıyla birlikte Seddülbahir'de sahili gören tepeye mevzilenmişti. Çavuş 28 yaşında tecrübeli bir askerdi. Balkanlar'da, Trablus'ta çarpışmıştı. Takımını iyi tanıyordu. Hepsi şehit olmayı göze almış, demir yürekli yiğitlerdi.

Yrb. Hafız Kadri son gün siperlerde askeri ziyaret etmiş, vasiyet eder gibi şöyle demişti:

"Yiğit evlatlarım! Vatan bize emanet, yurdumuza göz diken gâvura haddini bildirelim! Anamızın, bacımızın namusu bize emanet! Düşman yurdumuzu işgal etmek için ta buralara kadar gelme cesareti gösteriyor. Cesaret yarışında gâvuru geçme zamanı. Kahramanlıkta kimse Osmanlı askerine yetişemez. Sizler vatan uğrunda serden geçen yiğitlersiniz. Allah yolunda ölümü hakir görmelisiniz. Bu yolda ölüm, şahadet demektir, şahadet ise cennete kanatlanmak. Vatanımızı savunamazsak canımızla birlikte haysiyetimiz, namusumuz, onurumuz da gider. Onursuz yaşamaktansa şerefle ölmek iyidir. Allah'a bir can borcumuz var, yiğit olan düşmandan korkmaz. Ölüm, ebedî âleme gitmek için bir terhis tezkeresidir.

Yiğitlerim, göğsümüzü siper edeceğiz, vatanımızı savunacağız.

Vatan bizden hizmet bekliyor. Gün, düşmana İslam'ın izzetini gösterme günü!.."

Hafız Yarbay Kadri, yiğitleriyle yüreği sızlayarak helalleşmişti.

25 Nisan şafakla düşmana çıkarma yapmış, ateş mesafesine girince Yahya Çavuş kükremişti:

"Ateş!"

Kahraman takım, sevgiliye sarılır gibi tüfeklerine sarıldı. Gez, göz, arpacık Tetiğe dokundular. Hepsi yaman nişancıydı. Günlerdir bu anı beklemişlerdi. Kartal gözleriyle hedefi seçiyor ve İngiliz askerlerini yere seriyorlardı. Kısa sürede bayırlar, gemi kapakları, botlar, sallar cesetlerle doldu. Mermiyi yiyen, odun kütüğü gibi denize düşüyordu. Bota asılı kalanlar, yere serilenler, sulara gömülenler Suya düşenlerin kanı denizi boyuyordu.

Akşamüzeri Bayramiçli Hamit Onbaşı merminin azaldığını söyleyince Yahya Çavuş şu emri verdi:

"Arkadaşlar, tek kişiye mermi atmayın, iki kişi hizalayın da öyle ateş edin."

Yahya Çavuş ve takımı şehit düşene kadar savaştılar, Seddülbahir'de destan yazdılar.

27. Alay komutanı Yarbay Şefik gece boyu tatbikat yapmış, düşman Arıburnu'na çıkarma yaptığı zaman cepheden 5-6 km uzaktaki Eceabat'ta idi. Hemen sahilde nöbet tutan mangayı aradı, dayanın geliyorum, dedi.