İki Bitlisli bilge ve Kürt-Türk kardeşliği
İki Bitlisli bilge ve Kürt-Türk kardeşliği
Ali Erkan Kavaklı
İdris-i Bitlisî (1452- 1520) ve Bediüzzaman Said Nursî (1873-1960) Bitlis'in iki ölümsüz yıldızı. İki bilge âlim, iki mücahit.
İdris Bitlisi, Yavuz Sultan Selim döneminde Kürtlerin Osmanlı ile bütünleşmesini sağlamış, eserler kaleme almış, hitabelerde bulunmuş.
Bitlisli Said Nursî 1915-16'larda öğrencilerinden oluşturduğu gönüllü alayın kumandanı olarak Ruslarla savaşmış, Van, Bitlis, Erzurum illerimizi savunmuş, yaralanıp esir düşmüş. Cumhuriyetin ilk yıllarında CHP tarafından sürgüne gönderilmiş, ömrünün 35 senesini mahkemelerde, hapishanelerde geçirmiş; eserlerini Türkçe yazmış, İslam Birliği idealini savunmuş, ırkçılığa karşı çıkmış, ömrünü iman ve Kur'an hizmetlerine adamış mücahit bir âlim.
İki bilgin de Kürtlerin ve Türklerin Sünnî olduğunu, İslam kardeşliğinin en önemli birleştirici bağ olduğunu ifade eder.
İdris Bitlisî döneminde Şah İsmail Doğu Anadolu'da halkı Şiî olmaya zorlar, Sünnî Müslümanları kılıçtan geçirir, zulüm ve katliamlar yapar.
Şah İsmail'in tehdit ve zorbalığına karşı, mezhep taassubu gütmeyen ve Sünnî Osmanlılarla birlikte olma siyasetini desteklemiş İdris Bitlisî. İslam kardeşliği Kürtleri ve Türkleri birleştirir.
Sultan 2. Bayezid, daveti üzerine İstanbul'a gelen İdris Bitlisî'yi saygıyla karşılamış, sarayına almış, hediyeler vererek kendisine maaş bağlatmış.
Bitlisî, Yavuz döneminde Osmanlı siyasetinde daha aktif rol oynamış, görüş ve tavsiyeleri daha çok rağbet görmüş.
Şah İsmail'in doğudaki Şiî yayılmacılığına ve zorbalığa karşı çıkmış; Yavuz Sultan Selim ile beraber Şah İsmail'e karşıÇaldıran'da savaşmış, savaştan sonra Tebriz'de bir süre kalmış, vaazlar vermiş, konuşmalar yapmış, halkı Osmanlı yönetimine bağlamaya teşvik etmiş. Tebriz Ulu Camide halka yaptığı vaizler etkili olmuş. Ayrıca Tebriz karakol ve gözlemci kuvvetlerine komutanlık yapmış.
Çaldıran Savaşı sonrası Doğu ve Güneydoğu Anadolu vilayetlerinin Osmanlılara geçmesi için aşiret reislerini ikna çalışmaları yapmış, İran kuvvetlerine karşı, Osmanlı safında savaşmış, Eski Koçhisar Savaşının kazanılmasında önemli rol oynamış; Mardin, Ergani, Sincar, Çermik, Birecik bölgelerinin Osmanlı topraklarına katılmasını sağlamıştır.
Bu başarılardan dolayı Yavuz Sultan Selim, ona Diyarbakır bölge valiliğine atamış; 1516 yılında merkezi Diyarbakır olan Arap Kazaskerliği rütbesiyle ödüllendirmiş. Böylece ona Osmanlının en büyük dinî rütbesiKazaskerlik'i vermiş.
İdris Bitlisî, Yavuz Sultan Selim'in Memlûklulara karşı siyasetini desteklemiş, Musul ve Urfa'nın Memlûklulardan alınıp Osmanlı topraklarına katılmasını sağlamış.
Sultan Selim'in Suriye ve Mısır seferlerine katılmış; Ridaniye(1516) ve Mercidabık Savaşlarında (1517) Sultan Selim'in yanında yer almış. Mısır'ın fethinde bulunmuş, bu ülkenin nasıl idare edileceği hususunda görüşlerini Yavuz'a anlatmış ve Yavuz tarafından takdirle karşılanmış. Mısır'daki idari sistem Bitlisî'nin görüşleri temel alınarak kurulmuştur.
Yirmi yıldan fazla Osmanlı Devleti'ne hizmet eden İdris Bitlisî,ömrünün son yıllarını İstanbul'da ilmî çalışmalar yaparak, eser yazarak geçirmiş; 12 Kasım 1520 yılında İstanbul'da, Yavuz Sultan Selim'in vefatından kısa bir süre sonra Hakk'ın rahmetine kavuşur. 65 yaşlarında vefat eden Bitlisî'nin mezarı Eyüpsultan'dadır.