Gazze cihadı, PKK terörü, İslam birliği ve Mehmet Akif

Müslüman ülkeler fiilen yardım etmeseler de Gazzeli mücahitler, İsrail ile kana kan, dişe diş savaşıyorlar. İsrail, birkaç günde bitirebileceğini sandığı savaşı 83 günde bitiremedi, bitiremeyecek.

Her gün askerleri öldürülüyor, her gece Merkava tankları vuruluyor.

Hamas mücahitleri yiğitçe, mertçe, kahramanca yurtlarını savunuyor, ölüme meydan okuyor, zalime haddini bildiriyorlar.

İslam ülkeleri ve bütün dünya; adanmış ve inanmış mücahitlerin dünyanın en güçlü ordularını yenebileceğini yeniden ve tekrar görüyor. Az bir topluluğun kendilerinden kat kat fazla ordulara kök söktürdüğünü, meydan okuduğunu ve kahramanlığın ne olduğunu görüyoruz.

Mehmetçiklerimiz, Irak ve Suriye'nin kuzeyinde PKK terörü ile savaşıyor. 40 yıldır şehit veriyoruz, canımız yanıyor. PKK'nın Amerika ve İsrail maşası olduğunu biliyoruz. Gazze cihadı ve PKK mücadelesinin aynı düşmana karşı verildiğini de biliyoruz.

İslam dünyası olarak İslamî değerlerden kopmanın bedelini ödüyoruz.

Kaderin eliyle âdeta tokatlanıyoruz.

Kur'an, müminler kardeştir, buyurur.

Kur'an âyetlerini rehber edinebilseydik PKK terörü olmazdı, İsrail Filistin'e yerleşemezdi.

87. vefat yıldönümünde eserleriyle andığımız Mehmet Akif Ersoy, Safahat adlı eserinde Müslümanları birlik ve beraberliğe çağırır; ırkçılık ve ayrılık felaketine karşı uyarır:

"Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam,

Bağlamak lazım iken anlamadım, anlayamam,

Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize

Fikr-i kavmıyyeti şeytan mı sokan zihninize

Birbirinden muteferrik bu kadar akvamı,

Aynı milliyetin altında tutan İslam'ı,

Temelinden yıkacak zelzele, kavmiyettir.

Bunu bir lahza unutmak ebedi haybettir.

Arnavutluk'la, Araplıkla bu millet yürümez.

Son siyasetse bu! Hiç böyle siyaset yürümez!

Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan;

Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan.

Siz bu davada iken yoksa iyazen-billah,

Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagâh.

Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;

Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez."

Birlik olmak ve Akif'in tarif ettiği cihat ruhunu kuşanmak zorundayız. Bedir, Uhud, Hendek, Malazgirt, İstanbul'un Fethi, Çanakkale, İstiklal Savaşı'ndaki atalarımızın sahip olduğu cesareti, yiğitliği göstermek zorundayız.

Şehit olmayı, cennete kanatlanmayı gaye edinen kahramanları kim yenebilir

Mehmet Akif, ölümü yenen cesareti kuşanan kahramanları şöyle anlatır:

"Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz.

Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz!

Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun,
Meğerki harbe giden son nefer şehit olsun.

Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa
Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa

Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar
Taşıp da kaplasa âfakı bir kızıl sarsar.

Değil mi cephemizin sinesinde iman bir;
Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir.

Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,
Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!"