Ali Bayramoğlu

Karar

19 Mart ve barış süreci arasındaki bağ

Endişe ettiğim iki şey gerçekleşiyor.Bunlardan ilki, 19 Mart hamlesi ve sonuçlarının bir tür "normalleşme" eğilimi göstermesi, toplumsal ve muhalif tepkinin güç gösterilerinin zaman içinde sönümlenmesiydi. Her ne kadar kamuoyu araştırmaları İmamoğlu'na yapılan adaletsizliğin altını çizse de bu durumun Erdoğan ve AKP'ye oy kaybettirdiğini, muhalefet

Sırrı'yı ve barışı beklerken

Yazıya Sırrı Süreyya Önder'e acil şifa dileyerek, hızla aramıza dönmesini temenni ederek başlamak isterim.Ülkenin yüzünü güldüren, bal sözlü, gittiği her yere zeka ve tebessüm götüren, meclisi bile yumuşatan Sırrı, siyasi çabaları ve siyasi duruşuyla, uzlaşmayı ve barışı simgeleyen kimliğiyle bu ülkenin belleğinde şimdiden yerini almıştırBaba taraf

Beştepe ve İmralı: Neler oluyor

Cumhurbaşkanı DEM Parti görüşmesi sonrası yapılan açıklama, DEM'in açıklaması, görüşmenin olumlu geçtiği yönündeydi.Beştepe'de yapılan görüşmede iktidarın yürüttüğü bu tür süreçlerde kritik roller oynayan Efkan Âlâ ile Öcalan'la ilişkileri yürüten devlet kurumu MİT'in Başkanı İbrahim Kalın'ın bulunması önemli bir ayrıntıydı. Siyasi partiler arası

Erdoğan'ın arkasından esen rüzgarlar

Kimi zaman olur, global rüzgarlar, dünya koşulları, ülkenin güç ve konumu, memleketinizde atılan anti-demokratik adımları tokat gibi yüzünüze vurur. 1980 darbesi döneminde olduğu gibi Avrupa Konseyi üyeliğiniz askıya alınır, ambargolarla karşı karşıya kalırsınız.Kimi zaman gelir, global rüzgarın yönü değişir. Bir ülkeye yönelik stratejik beklentile

19 Mart'tan bugüne gelinen nokta

Bir ülkede çoğunluk adalete inanmıyorsa hüküm odur. İmamoğlu hadisesiyle ilgili siyasi iktidar ne derse desin, istediği kadar yargı süreci, yargı kararından söz etsin, hüküm, yargının bağımsız ve tarafsız olmadığı yönündedir. Meşruiyet de bir yanıyla böyle bir şeydir.Konda'nın araştırma sonuçları ortada.Tutuklama kararını yanlış bulanlar yüzde 65 o

CHP neyi temsil ediyor, ne yapıyor, ne yapmalı

CHP anti demokratik baskıların öznesi, hedefi olduğu oranda demokrasinin simgesi haline geliyor. Onun direnmesi, ayakta kalması, mümkünse bu oyunu bozması, CHP seçmenlerini aşan ölçüde tüm özgürlükçü vatandaşların son birkaç ayda ana beklentisi ve arzusu haline geldi.Mesele sadece İmamoğlu ve CHP'nin mağduriyeti değildir. Aynı zamanda bu aktörlerin

Vurgun ile umut arasında

AK Parti'nin çeşitli evreleri oldu. Avrupa Birliği hattında demokratikleşme çabaları ilk evreyi oluşturdu. Sisteme hakim güçlerle ve iç rakipleriyle çatışma ikinci evreydi. Üçüncü evre Erdoğan'ın demokrasiyi risk gördüğü ve hat değiştirmeye başladığı, bu çerçevede partiye ve partinin devlete hakim olma dönemiydi. Son evre ise darbe girişimi, hendek

Erdoğan'ın hedefi ne

Siyasi iktidarın, emniyet ve yargı vasıtasıyla, muhalefete baskı, İmamoğlu'na yönelik tasfiye hamlesi demokrasinin en hassas teline dokundu. Dokunduğu oranda ülkeyi karıştırdı.Muhalif kesimler ve gençler sokaklarda, olana yüksek sesle tepki gösteriyorlar.Elinde başka siyasi imkan bırakılmayan CHP, iradesine sahip çıkması için halkı ve taraftarların

Kalan demokrasi kırıntıları da temizlenirken

Sonunda büyük hedefe atış yaptı iktidar. İmamoğlu gözaltına alındı. Hem yolsuzluk soruşturması, hem terör örgütüyle bağlantı iddiasıylaÜlkede kalan demokratik kırıntıların da süpürüldüğü bir anı yaşıyoruz.Türkiye'nin en büyük kenti İstanbul'un seçilmiş ve güçlü belediye başkanı ve Erdoğan'ın gelecek seçimlerdeki en büyük rakibinin, üniversite diplo

Siyaset, dünya, Türkiye

Siyasetin ana eksenini çatışma oluşturunca, güç merkezli tahlil, tavır ve beklentiler öne çıkar. Devlet, toplumsal siyasetin önüne geçer; iç sorunlar, iç dinamikler ikinci plana düşer. Devlete endeksli siyaset algısı doğallaşmaya başlar. Toplumdaki görüşler kutuplaşır, kutuplar homojenleşir.Bugünün dünyası böyle bir yapıdaTürkiye gibi, toplum, siya