2019 yılında Saadetli kardeşlerimizin yaşadığı ve yaşattığının aynısını bugün Refahlı kardeşlerimiz yaşıyor. Ya Saadetli kardeşler gibi biz kaybettirdik diyerek övünecekler ya da geçmişte yaşanılanlardan ders alıp aynı hataya düşmeyerek İBB'nin başına musallat olan çapsız, muhteris narsiste yüksek perdeden biz kaybettirdik diyecekler.

Refahlı kardeşlerimize erken uyarı niteliğinde içerden duruma vakıf kardeşler çıktı ve CHP'ye kazandırmak büyük bir vebal ve bu vebale ortak olmayalım dedikten kısa süre sonra ülkemizin dört bir yanından kardeşlerden peş peşe istifalar gelince doğrusu umutlandım.

Malum medya organlarında Erbakan güzellemesi yaparak cirit atan kalemi satılık, kişiliği her duruma müsait çok sayıda yazar çizer ve sanatçı bozuntusunun hışmına uğrayan sağduyulu kardeşlere veryansın eden güruha bakınca aslında gerçekler tüm açıklığı ile görülüyor ama körelen gözler maalesef bu açık ve acı gerçeği görmemek ve göstermemek için takla üstüne takla atarak cambaza bak oyunu oynuyorlar.

İstifaların üstünü kapatmak için olmadık taklalar atan malum medya organları ve sosyal medya mecralarından da anlıyoruz ki, linç olma pahasına istifa eden kardeşler doğrusunu yapmışlar.

Geçtiğimiz pazar günü Ak Parti rozeti takılan Suat Pamukçu ağabey için ağzına geleni kulağı duymazcasına söyleyen hakaretlere ve aşağılamalara bakıyorum ve üzülüyorum.

Malum kesim için bu gayet normal olsa da aklı selim bu kadarı olmamalı diyor. Omurgasızlar güruhu diyebileceğim içinde ne ararsan var olan hormonlu büyümüş kesimin yerli ve milli her ne olursa olsun karşısında inadım inat kabili duruşlarını yadırgamamak ne mümkün.

Merhum Erbakan hocamızın tedrisinden geçmiş ve yıllar boyu onunla batıla karşı mücadele etmiş bir kişi Suat ağabey. Son günlerde yaşanan garabetlerle ilgili yaptığı kısa ve öz konuşmalar aslında kulaklara küpe yapılmalı .

Çok konuşmuyor öz konuşuyor.

Gün CHP'ye kazandırmama günü derken geçmişten Erbakan hocamızdan bizzat yaşanmış örnekler veriyor. Amacın İBB seçimi olmadığını 2028 seçimleri olduğunu ve bugünden bu gidişe engel olunması gerekliliğini bilgelik şuuru ile açıklıyor.

Mecelle'den örnek vererek meselenin önemini anlayanlara anlatmaya çalışıyor.

Suat Pamukçu ağabey Mecelle'de geçen "def-i mefasid celb-i menafidden evladır" hatırlatmasını da tekrarlayarak üzerine salvo halinde atılan oklara karşı bir duruş sergilemeye çalışıyor ama amacı üzüm yemek olmayan o kadar çok bozucu var ki ve yaşasın kötülük diyorlar.