Bu kupa maçları bana yoğun İstanbul trafiğinde ara sokakları kullanarak hedefteki adrese giden taksicileri anımsatıyor. İki parke taşlı sokağa sapıyor, yokuş aşağı bir salınıyorsun hoop kapının önündesin. Ligde en tepedeki ile mesafe iyice açılmış. Çıkmaz sokak adeta. Avrupa'ya gidecek en kestirme yol kupa maçları. İki takım ele yarı finaldesin. Bu gece o gece işte. Birkaç dokunuş hariç, ideal denilecek kadroyla çıkılmış sahaya. Aşina isimlerden Rosier ve Batshuayi yok. 9'uncu dakikada bir Göztepe atağında Rıdvan'ın girdiği ters kademeyle başlayabiliriz maça ama ondan önce ceza sahası içinde Larin'e yapılan temas daha ağır basıyor. Takım halinde yüklenmeye başlamamız, 16-17. dakikaları buldu. Ceza sahasına girişler bilinçliydi ama orada iki top yapabiliyor muyduk Hayır. Zaten gol yollarında sıkıntı yaşamamızın en büyük sebebi bu. Son vuruş eksikliği. Sonra arka tarafta ciddi boşluklar vermeye başladık. Bireysel hatalarla ve vasıfsızca kaptırılan toplar Kademedeki sıkıntılar, dişimdeki sancı gibi hissettirmeye başlamıştı kendini. Sıkıntı büyüktü, gol pozisyonumuz yoktu. Ve birkaç futbolcumuz fuzuli işgal durumundaydı. İkinci yarıya sayın Nihat Özdemir'e bir soru sorarak başlamak istiyorum. Hakemlerinizin Beşiktaş'a penaltı verme standardı nedir Açık kola çarpan toptan daha net penaltı hangisidir Bu saçmalıklarla uğraşmaktan çok sıkıldık