Hayata dair

Eşsiz bir anlam, aşk ve kardeşlik coşkusuyla uyanıp dirilen ruhlarımız, sürekli düşünüp haşyetle ürperen gönüllerimiz, vuslat arzusuyla yollara dökülüp köpüren vicdanlarımız, kendisiyle, arzularıyla hesaplaşan bedenlerimiz bayramın sıcaklığıyla kucaklaştı. Bir tarafta bayram coşkusunu yaşayan diğer tarafta zulmün, baskının, sömürünün paletleri arasında ezilen insanlar mevcut. Yaşanılan ciddi sorunlar, fiziki ve ekonomik depremler kolektif bilinci derinden etkilemekte ve geleceğe ait umutları farklı dozlarda da olsa gölgelemeye devam etmekte. Gelişen teknolojiyle birlikte değişen hayat biçimleri duyarsızlığı da beraberinde getirmekte. Bütün bu karmaşada insan, hayatın anlamını çok iyi kavramak ve bu hayatın mutlaka başarılması gereken, bütünlemesi ve tekrarı bulunmayan ilk ve son