Silahlı demokrasi ve Burkina Faso

Çağımızda özellikle Müslümanların çoğunluğu oluşturduğu veya küresel emperyalizmin güdümüne sokulmuş ülkelerin genelinde uygulanan uzaktan kumandalı demokrasilerin amacı, küresel güçlerin çıkarlarına hizmet edecek kadroların halklara seçtirilmesidir. Eğer halklar onların çıkarlarının ve hesaplarının tersine bir tercih yaparsa çıkan sonuç hatalıdır. Orada demokrasiye mutlaka bir ayar verilmesi, seçenlerin kulağının çekilmesi gerekir. Gerekirse ayar için sandıklar rafa kaldırılır ve silahlı demokrasi devreye girer. Çünkü onlara göre hatalı seçim yapanların seçme hakları olamaz ve hiç kimse seçme hakkını kendisine bu hakkı verenlerin aleyhine kullanamaz. Kendilerine seçme hakkı ve özgürlüğü verilmiş olanların bunu hâkim güçler aleyhine kullanmaya kalkışmaları durumunda hâkim güçlerin de kullandırmama yetkileri olacaktır. Bunun için gerek gördüklerinde tankları, silahları devreye sokmaları yani sopanın ucunu göstermeleri mümkündür ve bu yüzden kimse onları demokrasiye aykırı davranmakla suçlayamaz. Çünkü onlar gevşeyen vidaları sıkmak, dökülen parçaları onarmak ve böylece halkın özgür iradesinden etkilenmeyecek çelikleştirilmiş demokrasiyle onun karşısına çıkmak için ayar verme haklarını kullanmaktadırlar. Eski adı Yukarı Volta bugünkü adı ise Burkina Faso olan Afrika ülkesinde son yapılan askeri darbe, ülkenin bağımsızlığına kavuşmasından bu yana gerçekleştirilen darbelerin sekizincisi. Dolayısıyla halka pek de garip geldiğini sanmıyoruz. Zaten 2015 darbesi öncesi 27 yıl saltanatını sürdüren diktatör de halkın tercihini sormak amacıyla değil kendini halka onaylatmak amacıyla seçim yaptırıyordu. Burkina Faso'da ilk kez 1 Aralık 1991'de gerçekleştirilen serbest cumhurbaşkanlığı seçimlerini, 1987'den beri ülkeyi yönetmekte olan Blaise Comparoe kazandı. Ama o da koltuğa yapıştı. Sürekli çeşitli oyun