Siyonistin seçim propagandası

İsrail işgal devletinin eski başbakanlarından Şimon Peres bir seçim öncesinde oylarının azalma trendine girdiğini görünce durumu değiştirmek ve oylarını artırmak amacıyla Kana katliamını gerçekleştirmişti. O katliamda Güney Lübnan'da BM tarafından korumalı alan olarak ilan edilen yere sığınan çoğu kadın ve çocuk 108 savunmasız insan vahşice öldürülmüştü. O katliamda kafaları bedenlerinden kopan bebeklerin oluşturduğu manzaralar yürekleri parçalıyordu. Ama işgalci Siyonist başbakanın oylarını artırmak için kana ihtiyacı vardı ve gözünü kırpmadan Kana katliamını gerçekleştirmişti. Siyonist seçmen yine de Kana'da akıtılan kanları yeterli bulmayarak Peres'in İşçi Partisi'nin yerine daha fazla sertlik ve saldırı yanlısı bulduğu Likud'u iktidara getirmişti. İşgalci siyonist rejimde seçim propagandası meydanlarda mitingler düzenlenmesi suretiyle yapılmıyor. Gazze'deki Filistinlilerin üzerine füzeler gönderilmesi, bombalar yağdırılması, Batı Yaka'da yaşayan Filistinlilerin evlerine baskınlar düzenlenmesi, gereksiz tutuklamalar yapılması, cinayetler işlenmesi suretiyle yapılıyor. Siyonist partilerin politikalarında oy kazanma yöntemleri bunlar. Bütün bunlar "sivil" olarak nitelendirilen siyonist kitlesel tabanın kafa yapısını ortaya koyması açısından düşündürücü tabii. Siyonist işgal hükümeti bu günlerde yeni bir seçime hazırlanıyor. 1 Kasım'da işgal rejiminde erken genel seçim gerçekleştirilecek. O yüzden iktidar partilerinin oylarını artırmak için kana ve vahşete ihtiyaçları arttı. Bilindiği üzere