Plaj saldırısı kime yaradı

Plaj saldırısı kime yaradı

AHMET VAROL

Avustralya'da yahudi bir grubu hedef alan plaj saldırısı bir komplo olabilir mi İhtimal dışında değildir. Ancak böyle bir iddiayı ispat için öne sürebileceğimiz geçerli bir delilimiz bulunmamaktadır. O yüzden böyle bir iddiaya dayalı yorum ve yaklaşım tutarsız olacaktır.

İkinci bir ihtimal, bir ekibin siyonist işgal rejiminin Filistin'de ve özellikle Gazze'de gerçekleştirdiği katliamlara tepki amacıyla gerçekleştirmiş olmasıdır. Bu da sadece bir ihtimal. Şimdilik kesinliği ispat edilemez. Ama öyle olsa bile tamamen bireysel bir eylemdir ve genel anlamda İslamî tavırla özel anlamda Filistin direnişiyle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.

Bu itibarla biz hadiseyi sebep değil sonuç yönünden ele almak durumundayız. Çünkü sebep şimdilik meçhul, sonuç ise ortada.

Bu bir bireysel tepki eylemi olsa bile Filistin halkının ve direnişinin değil siyonist işgalcilerin işine yaramıştır. İşgal rejiminin bu tür hadiseleri, kendisinin insanlık dışı saldırılarını, vahşi katliamlarını, zulümlerini ve siyonist ideolojisini gerekçelendirmek için değerlendirdiği bilinen bir gerçek. Nitekim Avustralya'daki son saldırı karşısında da bu konudaki fırsatçı, pragmatist tavrını çok açık bir şekilde ortaya koyarak, kendisinin insanlık dışı politikalarının üstünü örtmek için bu olaydan son raddesine kadar istifade etmek amacıyla bütün araç ve imkanları değerlendirdi.

Siyonist katillerin Gazze'de, iki yıl süren soykırım savaşına, bu savaşta 70 binden fazla insanın doğrudan saldırılarla katledilmesine, bunun iki katı kadar insanın yaralanmasına, yaralananların en az üçte birinin kalıcı olarak sakat kalmasına, iki milyon üç yüz bin civarında insanın evsiz bırakılmasına, ateşkese rağmen işgal rejiminin anlaşmayı ihlal ederek saldırıları ve insanlık dışı ablukayı sürdürmesine ve daha nice zulüm uygulamalarına sessiz kalan Batı emperyalizminin, Avustralya'daki çirkin saldırıyı siyonist katillerin ellerindeki kanları örtmenin aracı olarak kullanmaları ise tam bir sahtekârlıktır.

Bilakis eğer Avustralya'daki saldırının haksızlığını ve reddedilmesi gerektiğini görebiliyorsak, siyonist katillerin Gazze'de gerçekleştirdikleri katliamın bunun on bin katına tekabül ettiğini, dolayısıyla siyonist katliama olan öfke ve nefretimizin Avstralya'daki saldırıya olan öfke ve nefretimizin on bin katına denk gelmesi gerektiğini de bilmemiz ve görmemiz gerekir. İnsan olmamız bunu gerektirir.

Üstelik on bin katı derken sadece, saldırılarla veya enkaz altında kalarak ya da savaşın ve ablukanın sebep olduğu hastalıklar, açlık, barınaktan yoksun bırakılma sebebiyle soğuktan donma gibi sebeplerle ölenleri kastediyoruz. Çünkü bütün bu sebepleri nazarı dikkate aldığımız zaman Gazze'de soykırım savaşı yüzünden hayatlarını kaybedenlerin sayısı kesin olarak bilinemese de, 100 bini geçtiği kesin olarak biliniyor.