Küresel emperyalizmin "terör" çifte standardı

Bir tarafta PKK diğer tarafta PYD adı kullanıyorlar. Sonra politik alanda kendilerine yer açabilmek için bir sivil bir de askerî kanat oluşturmuş görünerek YPG dedikleri yapı oluşturuyorlar. Hepsinin tek merkezden yönetildiği ve aynı amaca hizmet ettikleri kendileri tarafından da itiraf edilen bir gerçektir. Fakat ne kadar ilginçtir ki küresel emperyalizm birini diğerinden ayrı tutuyor. Böyle bir ayrıştırmaya ihtiyaç duymasının sebebi ise silahlandırma konusunda kendisine kapı açması. ABD yönetimi, PYD'nin askeri kanadı durumundaki YPG'nin IŞİD'e karşı savaştığınıiddia etti veo yüzden Türkiye'de gerçekleştirdiği muhtelif terör eylemlerine rağmen bu örgüte desteğini çekmedi ve örgütün militanlarını askeri yönden eğitmeye devam etti. Bu konuda sergilediği tutum terör konusundaki çifte standartçılığını açığa çıkardığı gibi gerçekte terörün arkasında durduğunun ve ona destek verdiğinin ispatıdır. Terörü böyle açıktan desteklemesi de kendi çıkarlarıyla ilgili politikaları uygulamadaki arsızlığını gösteriyor. ABD yönetimi, PYD'nin askeri kanadı durumundaki YPG'nin militanlarını eğitme ve silahlandırma işlemine gerekçe olarak sürekli onların IŞİD'e karşı savaştığı iddiasını kullandı. IŞİD, işin sadece bahanesidir. YPG'ye verilen silahların PKK'nın savaşında kullanılmak üzere Türkiye'ye nakledildiği biliniyor. Dolayısıyla ona verilen silahlar gerçekte PKK'ya verilmektedir. Bunu ABD de biliyor. Buna rağmen böyle bir örgütü silahlandırması Türkiye'ye karşı sürdürülen savaşın dolaylı yoldan silahla desteklenmesi anlamına gelir. Bundan önce ve son olarak Beyoğlu'nda sivil kalabalıkların hedef alındığı eylemlerin sadece örgütün