İşgalciye "ateş serbest"; direnişe "ateşkes"!

İşgalciye "ateş serbest"; direnişe "ateşkes"!

Ahmet Varol

Bir yandan yeni bir ateşkes planıyla ilgili haber ve değerlendirmeler medyaya yansırken diğer yandan işgalci siyonist katiller hem hava ve kara saldırılarıyla, hem de insanları korkunç bir şekilde açlığa mahkum ederek katletmeye devam ediyor.

ABD'nin göstermelik insani yardım oyununun da işgalci katillerin, aç ve biçare insanları bir yerlere toplayıp siyonist katillerin hunharca katletmelerine fırsat verme amaçlı olduğu gerçeği iyice gün yüzüne çıkmış durumda. Biz bu gerçeğe, daha ABD'nin böyle bir planı gündeme getirdiği sırada dikkat çekmiş ve bu planın asıl amacının aç insanları işgalci katillerin önüne koyup kolayca katletmelerine imkan sağlamak olduğunu vurgulamıştık.

Burada öncelikle ateşkesin kavram olarak, çatışan tarafların her ikisinin de saldırıyı durdurması anlamına geldiğini hatırlatalım. Eğer taraflardan biri saldırmaya devam eder diğeri savunma hakkını kullanmazsa buna teslim olmak denir. Ama teslim olmanın da bir güvencesi olur. O durumda saldıran tarafın, en azından savaşla ilgileri olmayanlara güvence vermesi, gerek askeri araçlarla ve silahlarla gerekse aç bırakma silahını kullanarak öldürmeye son vereceği konusunda taahhütte bulunması gerekir.

Siyonist katiller böyle bir güvence vermeyi bile kesinlikle kabul etmiyor. Direnişçiler silahlarını bıraksa bile işgalci siyonistlerin silahsız insanları, çocukları, yaşlıları ve kadınları kesintisiz bir şekilde katletmeye devam etmelerine fırsat verilmesini istiyorlar.

Ama siyonist katillerin Filistin halkından ve direnişinden böyle bir şey talep etmeleri veya teslim olmalarını beklemeleri boşunadır. Çünkü böyle bir şeye razı olmak iki ölümden zillet ile olanını tercih etmek anlamına gelir. Filistin halkının mücadeleyi sürdürmesi de bunu değil onuruyla ve direnerek ölümü göze almayı tercih etmesinden dolayıdır.

Ne var ki siyonist katillerin Filistinlilerden böyle bir teslimiyeti yani, kesilmek üzere boyunlarını uzatmalarını bekleme cüreti gösterebilmeleri arkalarına aldıkları emperyalist güçlerin desteğinden kaynaklanıyor. Başta ABD olmak üzere Filistin topraklarını gayri meşru bir şekilde işgal eden siyonist katillere destek veren bütün emperyalist ülkelerin istedikleri de aslında budur. Bazı Avrupa ülkelerinin güya işgalci siyonistlere itirazda bulunmaları, ültimatom vermeleri, tepki açıklamaları yapmaları gerçekçi değildir. Bu ülkeler eğer ki bu konuda samimi ve gerçekçi olsalardı işgalcilere kolayca baskı uygulayabilir ve geri adım atmaya zorlayabilirlerdi.

Bilindiği üzere İslami Direniş Hareketi (Hamas) geçtiğimiz günlerde aracıların takdim ettiği yeni ateşkes planını kabul etti. Planın ayrıntılarıyla ilgili bazı bilgiler medya organlarına yansıdı. Ama işin özü şu: Tamam, ateşkes olsun da, kelimenin ve kavramın anlamına uygun bir şekilde olsun. Filistin direnişine "ateşkes" işgalci siyoniste de "ateş serbest" denirse bu ateşkes olmaz.