Irak seçimleri
Ahmet Varol
Irak'ta 11 Kasım Salı günü gerçekleştirilen parlamento seçimleri genellikle "İran yanlısı partilerin kaybetmesi" olarak yansıtıldı. İran'la ilişkilerinde nispeten ihtiyatlı davrandığı, Arap dünyasıyla ve Batıyla ilişkilerini de önemsediği düşünülen Muhammed Şiya' Es-Sudani'nin liderliğini yaptığı koalisyonun seçimlerden birinci çıkması bu şekilde yorumlandı.
Öncelikle şunu belirtelim ki Sudani'nin liderliğini yaptığı koalisyonun seçimlerden birinci çıkması, zaferle çıktığını göstermez. Çünkü elde ettiği sandalye sayısı tek başına hükümet kurmasına yetecek miktarın çok altında. Dolayısıyla başka siyasi oluşumlarla ittifak kurmak zorunda kalacak ve bu da kendisine özel siyasi tercihlerini hem yasamaya hem de yürütmeye yansıtması açısından birtakım zorluklar çıkarabilecektir.
İkinci olarak Sudani her ne kadar İran'la ilişkilerde, Batı'yla ve Arap dünyasıyla ilişkilerini önemseyen bir ihtiyatlı tutum izliyor olsa da İran karşıtı hatta İran'la ilişkileri arka plana iten bir siyasi çizgiye sahip olduğu söylenemez.
İran'la ilişkiler konusunda daha radikal tutuma sahip siyasi partilerin siyasetlerinin Irak'ın uluslararası ve stratejik ilişkileri açısından bazı kilitlenmelere ve krizlere neden olduğu göz önünde bulundurulursa Sudani'nin ihtiyatlı tutumunun şu aşamada bir denge politikası olduğu söylenebilir.
Irak'taki son seçimlerden sonra ortaya çıkan siyasi manzarayı okumak için bundan önceki seçimlerden sonra yaşanan siyasi çalkantıları hatırlamakta yarar var.
10 Ekim 2021'de gerçekleştirilen bir önceki parlamento seçimlerinde, İran'la sorunları olan ancak "radikal Şii" olarak tanımlanan Mukteda Es-Sadr'ın liderliğindeki Sadr Hareketi 73 sandalye alarak birinci olmuştu.
O zaman, İran destekli Haşdi Şa'bi'nin öncülük ettiği Fetih Koalisyonu ise sadece 16 sandalye alabilmişti. Bu hareket seçim sonuçlarına razı olmayarak hile yapıldığı iddiasında bulundu. Asıl amaç ise İran'la önceden de muhtelif sorunlar yaşamış olan Sadr Hareketi'nin iktidarı ele geçirmesini önlemekti.
Bir süre devam eden çalkantıların ardından çözüm arayışı sürecinde İran, o zaman El-İtaru't-Tensiki olarak isimlendirilen hareketin başını çeken Muhammed Şiya' Es-Sudani'ye destek verdi. Sadr'ın yapılan siyasi baskılar neticesinde sahadan çekilmesinden sonra cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid, Sudani'ye hükümeti kurma görevi verdi.
Reşid kendisi de Sudani'nin liderliğini yaptığı El-İtaru't-Tensiki'nin desteğiyle cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmıştı.
Sudani'nin liderliğinde kurulan hükümet için yapılan güven oylamasını Mukteda Es-Sadr boykot etti. O yüzden güvenoylamasına sadece 253 milletvekili katıldı. Ama Sadr'ın boykotu Sudani'nin işine yaradı.

5