İnsanın gözünü toprak doyurur

Çağımızda insanlığın en önemli sorunlarından biri de yolsuzluktur. Ne yazık ki Müslüman toplumlara hükmeden yönetimlerin de çoğu ahlâkî temellerden yoksun oldukları için yolsuzluk sorunu İslam dünyasını da ciddi şekilde meşgul etmektedir. Yolsuzluk bir tür hırsızlıktır. Çünkü hırsızlık sana ait olmayan ve hak etmediğin bir dünyalığı ele geçirmektir. Yankesicilik bunun yöntemlerinden biri. Ama bazıları işi "kitabına" uydurarak, kayıtlarda hile yaparak veya kayıtlı anlaşmalardan ayrı bir de kayıtsız anlaşmalar yaparak hak etmedikleri birtakım mal varlıklarını mülkiyetlerine geçirmektedirler. Buna da yolsuzluk deniyor. Yöntem farklı ama sonuç itibariyle yankesicilikten farkı yok. Yolsuzluk aynı zamanda toplumun yoksul kesimini daha yoksul, zengin kesimini ise daha zengin yapmaktadır. Çünkü resmi yetkisi olan bir kişi başkasına çıkar sağlarken, yandan kendi hesabına da bir şeyler aktarmasını istiyor. O da yasal olmayan yollarla aktardığı miktarı da maliyete ekliyor ve sunduğu hizmetin veya ürettiği ürünün fiyatını ona göre belirliyor. Yani usûle aykırı olarak sağlanan çıkar yolsuzluğu kabul eden kişi veya firmanın kasasından değil onun hizmetlerinden veya ürünlerinden ücret karşılığı yararlanan vatandaşın cebinden çıkıyor. Günümüzde hemen bütün ülkelerde yöneticilerin gelirleri taban kesimin gelirlerinden her zaman daha fazladır. Hatta bu fark bazı ülkelerde astronomik düzeylere çıkabilmektedir. Mısır da bu ülkelerden biridir. Mısır'da normalde Hindistan'daki gibi kast sistemi yok, ama toplumsal hayatta bunun reel bir karşılığının olduğunu görebilirsiniz. Örneğin bazı kulüplere, çok özel imkanlar sunan cemiyetlere toplumun belli kesimleri dışındakiler