Hicret edenleri kucaklamak

Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur: "Onlardan önce o yurda yerleşen ve imana sarılanlar kendilerine hicret edenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı gönüllerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa bile (onları) kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir." (Haşr, 599) Hicret, edebiyatını çok yaptığımız ama çok küçük çapta bile olsa kendi hayatımızda gerçekleştirme cesareti gösteremediğimiz bir hadise. Kendimize örnek aldığımızı söylediğimiz insanlar bunu, kendi öz yurtlarını ve bütün mal varlıklarını terk ederek gerçekleştirmişlerdi. Günümüzde de çeşitli sebeplerle evlerini ve bütün servetlerini arkalarında bırakarak, başkalarının yardımlarına el açmak suretiyle yaşamak zorunda kalacaklarını bildikleri yerlere göç edenler var. Böyle bir göç onların isteyerek tercih ettikleri bir şey değildir. Eğer evlerini ve yurtlarını terk etmek ve böylesine zor şartlarda yaşamaya devam etmek mecburiyetinde kalmışlarsa onları zorlayan sebepler olduğunu aklı başında herkes bilebilir, tahmin edebilir. Sıcak evini terk edip, çamurların arasına kurulmuş soğuk çadırlarda yaşamayı tercih etmenin eğlenceli bir şey olacağını düşünen kimsenin bulunmayacağını aklı başında herkes bilebilir. Bazıları, Esed zulmünün safında durmalarını haklı çıkarabilmek için olayı basitleştirmeye ve mağdur edilenleri kusurlu hatta "işbirlikçi" göstermeye, bunun için son derece saçma bağlantılarla komplo teorileri üretmeye çalışırken