Herkesin yapabileceği bir şey mutlaka vardır!
AHMET VAROL
"Filistin için ne yapabilirim" sorusu en sık karşılaştığımız sorulardan biridir. Bu, kardeşlerimizin Filistin davası konusundaki duyarlılıklarının bir göstergesidir. Bu soruyla sıkça karşılaşmamızın önemli bir sebebi de, dünyaya hakim sömürgeci sistemin insanların ellerini kollarını bağlaması yüzünden mü'minlerin birbirlerine el uzatmalarının engellenmesidir. Uluslararası siyonizmin çağdaş emperyalist güçlerle çok sıkı bir münasebet ve dayanışma içinde olması sebebiyle Filistin'deki mazlum ve mağdur Müslümanlara el uzatılmasının engellenmesi için her yola başvurulmaktadır. Bütün bunlara rağmen zincirleri kırarak, Filistin'de feryat eden kardeşlerimize el uzatmak için bir şeyler yapmalıyız. Bütün yollar tıkanmış değil ve herkesin kendi çapında bir şeyler yapması mümkündür. Biz de bu çerçevede bazı teklifler sunmak istiyoruz:
Bu dönemde oradaki mazlumlara yapılacak iyiliklerin başında maddi destek ve yardım geliyor. Yardımların ulaştırılması konusunda zorluklar çekiliyor olsa da güvenilir ve sağlam yollar ve kurumlar yok değil.
Filistin davasına katkıda bulunma konusunda yapılacak en önemli faaliyetlerden biri de bilgilenme ve bilgilendirmedir. Bir meseleyle ilgilenmek bilgilenmeyi gerektirir. Geçmişte Siyonizmle göbek bağı olan medya organları sürekli insanların zihinlerini bulandırmak amacıyla Filistin davası ve Filistinliler hakkında olumsuz imaj oluşturmaya çalıştı. Bugün toplumun duyarlılığının artması karşısında buna çok fazla cesaret edemiyorlar. Ama yeni dönemde duyarlılığın daha da artması için bilgilendirme çabalarını artırmak gerekir. Çünkü bunun yolları çeşitlenmiş, imkanları artmıştır. "Farklı olacağım" diye oradaki haklı ve meşru direnişi hedef almak sadece işgalcilere yarar. Bu direnişin tüm dünya Müslümanlarının onurunu kurtaran cesaretli bir mücadele olduğunu unutmamak gerekir. Stratejik hatalar ise her dönemde ve her mücadelede olabilmiştir.
Bugün siyonizmin dünya siyaseti üzerindeki gücü maddi saltanatına dayanmaktadır. Maddi gücünü kullanarak pek çok siyasetçiyi satın almış ve onların vasıtasıyla dünyaya hükmetmektedir. O halde onların bu saltanatlarını sarsmak gerekiyor. Bunun yolu da ürünlerini boykot etmektir.
Filistin davası gündemimizde sadece gündelik heyecanlardan ibaret olmamalı. Bu meseleye ilgimiz, siyonist saldırganların kutsal Filistin topraklarındaki işgalleri sona erinceye kadar sürmelidir. Bunun için gelişmeleri sürekli takip etmeli ve yapabileceğimiz faaliyetlerin yollarını araştırmalıyız.
Filistin davası için yürütülen gönüllü çalışmalara, bilgilendirme amaçlı faaliyetlere ilgi göstermeliyiz. Bu ilgi, o çalışmaları yürütenlere moral ve güç kazandırmakta, dolayısıyla şevk ve gayretlerini artırmaktadır. Ama ilgi azalırsa biraz karamsarlık söz konusu olabilir. Örneğin İslami camiada bile müzik konserlerine büyük ilgi olduğu halde Filistin davasıyla ilgili bir konferansa çoğu zaman son derece yetersiz ilgi olmaktadır. Bu ilgi ve duyarlılığı artırmaya ihtiyaç var. Sadece kendimiz ilgi göstermekle yetinmemeli başkalarını da teşvik etmeliyiz.