Filistin bir buluşma adresidir

18-19 Mayıs tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi'nde İnsan ve Medeniyet Hareketi'nin öncülüğünde, Filistin ve Kudüs'e Destek İçin Uluslararası Koalisyon ve merkezi Cezayir'de olan El-Bereke Uluslararası İnsani Yardım Kuruluşu'nun katılımıyla Mu'temeru Tufani'l-Ahrar yani Özgürlerin Tufanı Kongresi ismiyle bir uluslararası toplantı düzenlendi.

Toplantıya 60 farklı ülkeden katılanlar vardı. Bazı ülkelerden kalabalık gruplar halinde gelenler olduğu için onlar salonda göz doldurur bir alanı kapatmışlardı. Aynı zamanda Filistin halkının hak ve özgürlük mücadelesine desteklerini dile getirdikleri sloganlarıyla da kendilerini belli ediyorlardı.

Her şeyden önce şunu ifade edeyim ki orada gördüğüm manzara benim yıllardan beri savunduğum Filistin ve Kudüs davasının İslam ümmeti için bir buluşma adresi ve ortak alan olduğu görüşümde yanılmadığımı bir kez daha teyit etti. İslam'a karşı savaş halinde olan emperyalist güçler de siyonist işgale destek ve her yönden yardım konusunda ittifak halindedir. Böyle bir ittifak karşısında Filistin halkı ve direnişinin savunduğu hattı tüm dünya Müslümanları açısından bir ribat hattı olarak görmek ve bu hattı savunanlara destek vermek daha bir önem kazanmaktadır.

Buluşmanın ana konusu, Filistin direnişinin siyonist işgal rejiminin Kudüs'e, Mescidi Aksa'ya ve tüm Filistin halkına yönelik sürdürdüğü savaş karşısında başlattığı Aksa Tufanı'yla birlikte işgal rejiminin ABD ve muhtelif Batı ülkelerinin yardım ve destekleriyle sürdürdüğü soykırım karşısında tüm dünya Müslümanları olarak yüklenmemiz gereken sorumluluklar ve icra etmemiz gereken fonksiyondu.

Toplantı benim açımdan oldukça verimli ve faydalı oldu. Daha önce Filistin davasıyla ilgili muhtelif toplantılarda ve buluşmalarda bir araya geldiğimiz ama epeyden beridir görüşemediğimiz birçok önemli şahsiyetle yeniden görüşme fırsatı elde ettim. Bunun yanı sıra bu dava için önemli çalışmalar yürüten yeni şahsiyetlerle tanışarak yeni dostlar edindim.

Gördüğüm manzara dünya Müslümanları arasında dayanışma ve irtibatları güçlendirme çabalarının gerileme değil ilerleme sürecinde olduğu konusundaki kanaatimi güçlendirdi. Bugün İslam dünyasında büyük zorluklar ve sıkıntılar yaşanıyor, siyasi otoritelerin birçoğu halklarının değerlerinden uzak olmaları sebebiyle yüklenmeleri gereken sorumlulukları yüklenme konusunda ihmalkâr davranıyor olsa da inanç ve değerlerine sahip çıkan kitleler arasında dayanışma ve güç birliği duyarlılığının güçlenmekte olduğunu söyleyebiliriz. Filistin'de devam eden hak ve özgürlük mücadelesinin kararlılıkla sürdürülmesinin de bunda önemli bir payı olduğunu gözden uzak tutmamalıyız.