Esirlerin maruz kaldığı vahşet!
Savaşta düşman askerinin esir alınmasındaki amaç ona işkence etmek, ondan intikam almak değil onu etkisiz hale getirerek daha az asker öldürme yoluyla düşmanın gücünü zayıflatmaktır. Yani esir almanın amacı aslında öldürmek değil yaşatmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için de esir alınanların etkisiz hale getirilmelerinden sonra onlara insan muamelesi yapılması, işkence edilmemesi gerekir.
Savaş esnasında savaşla ilgileri olmayanların esir alınması ise tamamen savaşın hukukuna ve mantığına aykırıdır. Çünkü savaşla ilgileri olmayanların esir alınması düşmana karşı savaş değil soykırımın bir yöntemidir. Dolayısıyla savaşla ilgileri olmayanların esir alınması aynı zamanda savaş suçudur.
Savaş haricinde ise hukuki gerekçe olmaksızın bir kimse özgürlüğünden mahrum edilemez.
Siyonist işgal rejimi her konuda olduğu gibi esir alma ve esir aldığı kişilere yönelik uygulamalarında da sürekli savaş suçları işliyor. Ama bu konudaki insanlık dışı uygulamalarına ve hiçbir ölçü tanımadan savaş suçları işlemesine rağmen küresel güçler, ABD ve Batı emperyalizmi işgalci siyonistlere şartsız destek vermeye devam ediyor. Uluslararası kurumlardan ise ciddi anlamda bir ses çıkmıyor, çıksa da işgalci siyonistleri vazgeçmeye zorlayacak bir eyleme dönüşmüyor.
Siyonist işgalciler her şeyden önce Gazze'ye yönelik kara saldırıları esnasında binlerce sivili sadece o bölgede yaşamaları ve Filistinli olmaları sebebiyle esir aldılar. Esir alınanlar arasında çok sayıda doktor, sağlık görevlisi, gazeteci, insani yardım görevlisi ve sivil savunma elemanı var.
Sonrasında işgal ordusu bu şekilde esir alınıp kaçırılanlar hakkında bilgi verilmemesi, yerlerinin açıklanmaması ve hukukçular tarafından ziyaret edilmelerine izin verilmemesi talimatı çıkardı. O yüzden kaçırılan binlerce insanın nerede olduğu, ne gibi muamelelere maruz kaldıkları hakkında uzun süre bilgi alınamadı. Sadece bazı kişilerin sağlık sorunlarından dolayı getirilip Kerem Ebu Salim kapısına yakın bir yerlere bırakılması sonrasında onlar vasıtasıyla esirlerle ilgili bazı anlatıları dinlemek mümkün oldu.
Sonrasında bazı insan hakları kuruluşlarının, birtakım uluslararası mekanizmalarla da işbirliği yapmasıyla avukatların esirleri ziyaret etmesine izin verilmesi için işgal rejimine baskı yapılmasının ardından çok kısıtlı sayıda bazı esirlerin yerlerinde ziyaret edilmesine izin verildi. Ayrıca yine bazı esirler sağlık sorunlarından dolayı işgal güçleri tarafından serbest bırakıldı.
Gerek esirleri yerinde ziyaret eden avukatların ve gerekse Gazze'ye dönen esirlerin verdiği bilgiler gerçekten çok korkunçtu. Siyonist işgalcilerin Gazze'den kaçırılan esirlere çok korkunç bir şekilde işkence ettikleri ortaya çıktı.