Devlet başkanları da kaza yapabilir!

Ölüm geleceği kesin olan bir hadise. Çünkü Yüce Allah bu dünya hayatını sonsuz yaşamak üzere değil bir imtihan süreci olarak yaratmış. Kur'an-ı Kerim'de şöyle deniyor: "Hanginizin amelinin daha güzel olduğu konusunda sizi denemek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur." (Mülk, 672)

Asıl hayat ölümden sonra. Dünya hayatı sadece bir imtihandır ve Allah bizi geçici olan bu hayatta çok uzun süre tutmuyor. İmtihan çok daha uzun sürseydi belki zorlanır ve sıkılırdık. Çünkü imtihanda büyük zorluklar da var. Nitekim bazıları imtihanın zorluklarına katlanamayarak salonu erken terk edebiliyor. Ama Allah buna izin vermemiş ve imtihan bitinceye kadar beklememizi, zorluklara katlanmamızı istemiş.

Ölümün bir tabii şekli var, bir de istisnai sebebe dayanan şekli. İstisnai sebepler arasında kişinin kendisinin veya onunla ilgilenenlerin kusur ve ihmallerinden kaynaklananlar olduğu gibi başkalarının kasıtlı müdahalesinden kaynaklananlar da var.

Kusur ve ihmaller sebebiyle vuku bulan olağan dışı olaylara Türkçede yaygın olarak kaza deniyor ki bunların bazıları ölüme yol açabiliyor.

Herhangi bir şahsın kaza sebebiyle hayatını kaybetmesi genellikle alelade bir hadise olarak görülürken özellikle devletin üst kademesinde yer alan kişilerin bu tür bir sebepten ölmesinin arkasında birilerinin parmağı olabileceği ön yargısıyla hareket ediliyor ve bu doğrultuda teoriler geliştiriliyor.

Bu biraz normaldir. Çünkü böyle önemli konumda olan kişilerin kaza yapmalarının önlenmesi için daha fazla tedbir alınır. İkinci olarak da bu kişilerin hayatlarına kasteden art niyetlilerin sayısı daha çoktur ve onlar da cinayetlerini imkan bulduklarında kaza süsü vererek gerçekleştirmeyi tercih etmektedirler. Ama devlet başkanlarının, devletin üst kademesindeki yöneticilerin, etkili kişilerin kaza yapmayacaklarına dair bir garanti yok. Onların da kendilerinin veya işleriyle ilgilenenlerin ihmallerinden, kusurlarından kaynaklanan kazalar yaşanması mümkündür ve oluyor.

19 Mayıs Pazar günü de İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tebriz Cuma İmamı Ali Haşim ve Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Malik Rahmeti bindikleri helikopterin düşmesi sonucu hayatlarını kaybettiler.

Başlangıçta olayın hava şartlarından kaynaklanan bir kaza olabileceği üzerinde duruldu. Ancak sonrasında suikast olduğu yönündeki yorumlar ağır basmaya başladı. Ancak henüz olay yeterince netlik kazanmış değil. Hava şartlarından kaynaklanan bir kaza olması ihtimali üzerinde bazı şüphe ve tereddütler bulunduğu gibi suikast olduğu, eğer öyleyse kimler tarafından gerçekleştirildiği konusunda da henüz çok açık ve iddialı konuşmaya yetecek bilgi ve delil mevcut değil.