Buzdağının görünmeyen kısmı çok daha büyük
Buzdağının görünmeyen kısmı çok daha büyük
AHMET VAROL
İşgal hükümetinin başbakanı Netanyahu'nun kendi toplumuna yönelik kirli ve sinsi oyunlarının bir kısmı artık iyice gün yüzüne çıktı. Bu arada hakkındaki yolsuzluk soruşturması da devam ediyor. Gazze'ye yönelik ateşkes anlaşmasının ikinci sürecine geçilmesinin önünü tıkamasının sebebi ise kendi siyasi konumunu kurtarmak. Çünkü Ben Gvir'in hükümetten çekilmesinden sonra Netanyahu'nun koalisyonu iyice kritik duruma geldi. Eğer ki Ben Gvir, kendisi gibi aşırı ırkçı siyonist olarak öne çıkan Smotrich'i ikna edebilseydi ve onun da hükümetten çekilmesini sağlasaydı koalisyon düşecekti. Ama Smotrich, işgal rejiminin çok zor durumda olduğu bir sırada koalisyonun dağılmasının kötü sonuçları olacağını düşünerek çekilmeme kararı verdi.
Bununla birlikte koalisyon hükümeti iyice kritik bir duruma gelmişti. İşte bu yüzden Netanyahu'nun Ben Gvir'i tekrar hükümete çekebilmek amacıyla ateşkes anlaşmasıyla ilgili müzakereler sürecinin önünü tıkadığı tahmin ediliyor. Tabii bunda Trump desteğinin de önemli rolü olduğu biliniyor.
Şu var ki, Netanyahu saldırıları yeniden başlatırken Filistin direnişinin elinde bulunan ve henüz sağ oldukları tahmin edilen esirlerin de hayatlarını tehlikeye attı. Siyonist işgal toplumunu ilgilendiren de onlar. Siyonist yorumcular da Netanyahu'nun Filistinlilere yönelik katliamları üzerinden değil işgalci esirlerin hayatlarının tehlikeye atılması üzerinden Netanyahu'yu taşa tutuyorlar. Onun hem hükümetini hem de siyasi prestijini kurtarmak amacıyla o esirlerin hayatlarını tehlikeye attığına dikkat çekiyorlar. Netanyahu'nun hükümette kalması aynı zamanda hakkındaki yolsuzluk davasının ilerlemesinin önünü tıkıyor. Hükümette kalmayı bir de bu sebeple istiyor. Ama buna karşılık her gün yüzlerce Filistinli masum çocuğu ve kadını katletmenin yanı sıra kendi esirlerinin hayatlarını tehlikeye atmaktan da çekinmiyor. Bu tutumundan dolayı da hem muhaliflerinin, hem esir ailelerinin, hem de genel anlamda siyonist toplumun sert eleştirilerine maruz kalıyor. Bu yüzden geçtiğimiz günlerde mahkeme salonunda yuhalandı.
Siyonist toplumdaki tartışmaların ana maddelerinden biri de işgal ordusunun Gazze savaşındaki kayıplarıyla ilgili. Çünkü bu konuda hastanelerin ve bağımsız kaynakların verdiği rakamlarla işgal ordusunun resmi açıklamalarında verilen rakamlar arasında çok belirgin bir fark var. Öyle ki işgal askerlerinden ölenlerin ve yaralananların sayısıyla ilgili olarak bağımsız kaynakların verdiği rakamlar resmi rakamların yedi katını bile aşıyor. Siyonist toplum işgal ordusunun gerçek sayıları gizlediğinden tereddüt etmiyor. Ama bağımsız kaynakların verdiği rakamların mübalağalı olup olmadığından tereddüt ediyor.