Aç insanlara ekmek gösterip geleni öldürmek!
Aç insanlara ekmek gösterip geleni öldürmek!
AHMET VAROL
Gazze'de yaşananlar bize ABD'nin ve çağdaş Batı'nın emperyalist politikasına yön veren zihniyeti sanıyorum yeterince tanıttı. Sergilenen korkunç vahşet insanlık adına utanç verici bir durumdur. Ama ABD ve Batı emperyalizmi bu vahşeti desteklemeye ve her türlü yardımda bulunmaya devam ediyor.
Siyonist katiller bir yandan sivil halka yönelik muhtelif vahşi saldırılarını ve katliamlarını mutat yani rutin bir şekilde sürdürüyorlar. İşin kötü tarafı da katliamların ve cinayetlerin böyle rutin hale getirilmesi suretiyle normalleştirilmesi. Örneğin bir gün medya organlarında "Bugün siyonist işgal güçleri Filistin'de yahut sadece Gazze'de kimseyi öldürmedi! Filistinliler ya da sadece Gazzeliler günü işgalcilerin saldırıları sebebiyle herhangi bir can kaybı yaşamadan geçirdi!" diye habere rastlasanız size garip gelecek. Bu haber size "anormal" gibi görünecek! Çünkü siyonist katiller katletmeyi hatta katliamlar gerçekleştirmeyi, her gün onlarca sivili havadan ve karadan saldırılarla öldürmeyi, yüzlercesini yaralamayı normalleştirmiş durumda.
Ancak siyonist katiller 20 ayı geçen soykırım savaşlarında kullandıkları katliam uygulamalarına son birkaç haftadır yeni bir yöntem daha eklediler ki bunu "ben insanım" diyen, insanlıktan bir zerre miktarı kadar bile iz, eser taşıyan kişinin mutlaka reddetmesi, böyle bir uygulamadan tiksinmesi, iğrenmesi, dolayısıyla böyle bir uygulamaya başvuranlardan da nefret etmesi gerekir.
ABD ve siyonist işgal güçlerinin birlikte uyguladığı bu yöntemden biz ilk devreye sokulması aşamasında söz etmiştik. Türkiye'de bile birçok medya organının "insani yardım" olarak tanımladığı bu uygulamanın aslında insanları topluca katletme amaçlı tuzak olduğuna en başta dikkat çekmiştik. Sonrasında dünya genelinde ve uluslararası platformlarda muhtelif tepkiler ve itirazlar olmasına rağmen ABD ve işgal güçleri bu vahşet uygulamasını sürdürmekte ısrar ediyor. Üstelik her geçen gün daha da vahşileştirerek.
Öyle ki, bu yöntem için kullanılmak üzere ABD tarafından kurdurulan sözde "insani yardım vakfı"nın (GHF) başına tayin edilen adam bile sergilenen vahşete tahammül edemeyerek istifa etti. Bunun üzerine ABD yönetimi kurumun başına Netanyahu'dan ve Ben Gvir'den farkı olmayan ve Amerika'daki siyonist lobinin adamlarından olan bir şahsı tayin etti.
Bu kurum, belli noktaları yardım merkezleri ilan ediyor. Her taraftan kuşatmaya alınan Gazze ahalisinin içinde bulunduğu durum buralarla ilgili sinsi strateji hakkında düşünmeye ve arka planı görmek için uğraşmaya müsait değil. Son derece biçare düşürülmüş bu insanlar karınlarını doyurmaya en azından nispeten açlıklarını gidermeye yarayacak bir şeyler bulabilmenin telaşı içindeler. Özellikle de çocuklar yardım merkezleri ilan edilen yerlere akın ediyor. Binlerce çocuk akın ederken çoğu yerde bir veya iki tane yardım sandığıyla karşılaşıyorlar. Bunun üzerine çocuklar arasında yardım kapma yarışı ve kargaşa başlıyor. İşgalci katiller de onları dağıtma iddiasıyla silahlarıyla saldırıyor ve birçoğunu katlederken onlarcasını da yaralıyor. Bunun üzerine bölgedeki sivil yardım ekipleri o merkezlerden yardım paketleri yerine ceset ya da yaralı çocuk bedenlerini taşımak zorunda kalıyor.