Sen de haklısın sen de haklısın ilaveten sen de haklısın!

Rahmetli Nasreddin Hocayı bilmeyen yoktur. Toplumsal hayatta hikayeleri ile yollarımız aydınlanır dimağlarımız açılır. Bu yazımızda onun bir hikayesinden yola çıkacağız.


Hoca: Sen de haklısın

Nasreddin Hoca, kadılık yaparken birbirinden şikâyetçi olan iki hasmı, ayrı zamanlarda uzun uzun dinlemiş. İkisine de aynı şekilde haklısın demiş.

Bu konuşmalara şahitlik eden eşi, bu işe çok şaşırmış ve Hocaya sormuş,senin kadılığın da bir garip Hoca Efendi. İkisine de sen haklısın dedin. Hiç öyle şey olur mu

Nasreddin Hoca hanımının yüzüne bakıp, hatun, demiş, sen de haklısın!

Okuyucularımızdan bazıları sosyal medya paylaşımlarıma ve yazılarıma bakarak herkese Hoca misali sen de haklısın dememi bekliyor. Halbuki bazı gerçekleri acı da olsa birilerinin söylemesi ve herkese mavi boncuk dağıtılmaması gerekiyor. Bazı yazarlar gibi her gün müjde üstüne müjde vermek bir süre bu kişileri işportacıya döndürür.


SGK denetmenleri müfettişlik bekliyor

Bir okuyucumuz; "Ahmet bey, sosyal güvenlik denetmenleri olarak 2008 öncesi sigorta müfettişlerinin işini yapıyoruz. Ama denetmen maaşı alıyoruz ve müdüre bağlıyız. Başkana bağlı kurul olarak müfettiş/ kontrolör kadrosunda çalışmak istiyoruz" diyor.

Bu talep karşısında Hocanın yolunu takip edersek sen de haklısın dememiz gerekiyor. Bunlar haklı olarak Vergi Denetmenlerinin kanun değişikliği ile Vergi Müfettişi yapıldığını görünce kendilerinin de SGK Müfettişleri ile aynı işi yaptıkları için müfettiş olmalarının doğru olacağını düşünüyor.

Kanuni düzenleme ile Vergi Denetmenlerinin tamamı bir günde vergi müfettişi olarak atanmıştı. Bu uygulama sonrasında Hesap Uzmanları, Maliye Müfettişleri ve Gelirler Kontrolörleri Vergi Müfettişi olarak atanmış ve bunların moral ve motivasyonları bozulmuştu. Çünkü bunlar Vergi Denetmenleri ile aynı seviyeye gelmişlerdi. Bunlar aynı işi yapsalar da işe giriş şartları ve yükselmeleri oldukça farklıydı. Halen aynı uygulamanın sonucunda vergi denetimi Vergi Müfettişleri tarafından yapılmaktadır. Benzer düzenleme Milli Eğitim Bakanlığındaki ilköğretim müfettişlerinin maarif müfettişi yapılmasında da yaşanmıştı.

Bir dönem bazı idari görevlerde bulunanlar kariyer uzman veya müfettiş olarak atanmış ve sistem adeta yerle bir edilmişti. Bir dönem müsteşar olunabilir ama kariyer uzman olunamaz efsanesi çökertilmişti. Sonradan yapılanın ne kadar yanlış olduğu görüldü ve geç de olsa hatadan dönüldü. Ama binlerce kişi kanun gereği istisnai yoldan kariyer uzman olarak atanmıştı. Atanan kişiler bu görevleri hayal dahi edemezdi ama hayaller gerçek olmuştu.

Ortada kötü örnekler olunca okuyucularımıza çok fazla bir şey söyleyemiyoruz. Ancak müfettiş olmak isteyenlerin hangi süreçleri geçmeleri gerektiğini açıklamamıza herhalde gerek yoktur. Bununla beraber onların özlük hakları kesinlikle düzeltilmelidir. Ancak iş müfettişliğe gelince buna tamam demek zor.

Daha önce taşra denetim elemanı statüsünde olan Sigorta Müfettişleri SGK Müfettişi yapıldı. Ancak bunların özlük hakları diğer müfettişlerle aynıydı. Yapılan değişiklikle sigorta müfettişleri de Başkana bağlı hale getirildi.

Bununla beraber SGK Denetmenlerinin İl Müdürlerinden bağımsız olarak çalışmaları gerektiğini düşünüyorum. Buna ilişkin süreç üzerinde çalışılması ve bunların taşrada İl Müdürlerinden bağımsız çalışmalarının daha doğru olacağı muhakkaktır.


Taşra uzmanları merkez uzmanlık hakkı istiyor

Daha önce bu köşede "Kariyer mesleklerdeki merkez taşra ayrımı ve ortaya çıkardığı sorunlar" başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Bu yazı taşra uzmanlarının çok hoşuna gitmedi.

Onlar da haklı olarak Nasreddin Hoca gibi siz de haklısınız ve merkez uzmanlarının haklarını almanız gerekir dememi bekliyorlardı ama olmadı. Merkez ve taşra ayrımının niçin geldiğini bilen birisi olarak bu talebe çok iyi olur demem doğru olmayacaktı. Yazılarıma genel olarak bakıldığında sağa sola mavi boncuk dağıtmadığım görülecektir. Zaten bu ülkenin başına ne gelmişse mavi boncuk dağıtanların yüzünden gelmiştir. Dolayısıyla sistem benim gibi birisinin mavi boncuk dağıtmasını kaldıramaz.

Bununla beraber 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 36/A-11 inci maddesinde Gelir Uzmanları ve yardımcıları yer almaktadır. Dolayısıyla bunlar da mesleğe yardımcı olarak girmekte ve belirli bir süre yardımcılık yaptıktan sonra girdikleri yeterlik sınavı sonucuna göre uzmanlığa atanmaktadır. Bu nedenle bu kişilerin niteliğinden hiçbir şüphe duymuyorum. Çok güzel işler çıkardığı ve çok çalıştıkları muhakkak.