Belediye operasyonları sonrasında acilen düzenleme yapılması gereken noktalar

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yapılan "yolsuzluk" soruşturması sonrasında irili ufaklı operasyonlar devam etmeye başladı. Zaman ilerledikçe ortaya çıkan bilgi ve belgeler itiraflar ışığında değerlendirildiğinde sesler kısılmaya ve sistemsel birçok sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Bu yazımızda belediyelerde alınması gereken tedbirlere yer vermeye çalışacağız.

Sistem, yolsuzluk ve usulsüzlük üretmeye çok müsait

Belediyelere yapılan operasyonlara her kesim meşrebince yaklaşmaya çalışıyor. Operasyonlara sağdan bakanların gördüklerini soldan bakanlar göremiyor ya da görmek istemiyor. Ancak süreç ilerledikçe süngüler düşüyor ve savunulacak bir taraf olmadığı anlaşılmaya başlanıyor. Ne hikmetse sağdan veya soldan bakma yerine ortadan veya tepeden bakma pek olmuyor.

Ortaya çıkanlar detaylı bir şekilde analiz edildiğinde belediyeler ve iştiraklerinde kapsamlı bir reforma ihtiyaç olduğu görülüyor. Özellikle operasyonlarda belediye iştirakleri ön plana çıkıyor. Buralardaki harcama rahatlığı ve oluşan rantın iştah açıcılığı sistemsel bozulmayı beraberinde getiriyor.

Kamu kurumlarına bir tek personel alımı yapılırken birçok prosedür gerekirken belediyeler adeta iştirakleri tepe tepe kullanıyor ve kimseden ses çıkmıyor. Yıllardır bu konuyu gündemde tutmaya çalışıyorum ama bir arpa boyu yol alınamadı. Böyle olunca da sistem adeta kötülük üretiyor veya kötülük yapmaya yol açıyor.

Bu köşeyi takip edenler ilansız ve sınavsız personel alımlarını yıllardan beridir gündemde tutmaya çalıştığımı bilirler. Öyle ki iştirakler il ve ilçe teşkilatlarının istihdam büroları gibi çalışır hale gelmiştir. Kuralsızlık kural haline gelince kimse kimseye karışmaz hale gelmiş, nasıl olsa bir şey olmaz mantığı da olgunlaşınca bir süre sonra yargı duvarına toslanmıştır.

Başlıklar halinde belediyelerde acilen yapılması gerekenler

Şimdide belediyelerde acilen yapılması gereken iyileştirmeleri maddeler halinde sıralayalım:

1- Belediye Kanunu ile Büyükşehir Belediyesi Kanunu bir bütün olarak gözden geçirilmeli ve aksayan yönleri düzeltilmelidir. Başkanların belediyeleri borç batağına sokacak iş ve işlemlerine sınırlamalar getirilmelidir. Zira sonra gelen başkanlar öncekilerin borçları ile debelenip durmaktadırlar. Bazıları sanki babalarının malını harcar gibi harcama yapıyor ve kimse de hiçbir şey yapmadan elleri yanlarında sadece izliyor. Olan ise bir süre sonra hizmet alamayan gariban vatandaşlara oluyor.

2- Belediyelere personel alımında istisnasız olarak mülakat usulü kaldırılmalıdır. Şayet mülakat olacaksa sınav komisyonlarında valiliklerden veya kaymakamlıklardan da üye olmalıdır. Bunların yanında memur konfederasyonlarından da gözlemci olmalıdır. Sınavsız atamaların ilan edildiği bir bölüm zorunlu hale getirilmelidir.

3- Belediye iştiraklerine kapsamlı bir şekilde çeki düzen verilmelidir. İştiraklerin sınavsız ve ilansız personel istihdamı ile ihalesiz mal ve hizmet alımına sıçrama tahtası haline getirilmesinin önüne geçilmelidir.

4- Belediye iştiraklerinin mal ve hizmet alım yöntemleri gözden geçirilmeli ve şeffaflık sağlanmalıdır. Nihayetinde yapılan harcamalarda kamu kaynağı kullanılmaktadır. Göstermelik yöntemler yerine kapsamlı bir analiz yapılmalı sonrasında da sistemsel mevzuat düzenlemeleri yapılmalıdır.

5- Belediyelerle iştirakleri bir bütün olarak düşünülmeli ve oluşan borca göre istihdam ve mal ve hizmet alımı sınırlamasına gidilmelidir. Buralar birilerinin kazanç kapısı haline getirilmemelidir.

6- Geç kalınmış olmakla birlikte belediye iştiraklerinin kamuya olan borçlarının belediye alacaklarından kaynakta kesilmesi kısmen de olsa belediyelere çeki düzen verilmesine yol açmıştır.

7- Belediyelerdeki idarecilerin karşılaştıkları sıkıntılar dikkate alınarak belediyelerdeki yöneticilere güvence sağlanmalıdır. Belediyelerdeki hiçbir yönetici başkanların talimatlarına itiraz edecek durumda değildir. Bu nedenle atamalara ve görevden almalara ciddi kriterler getirilmelidir.