Altı yılını tamamlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerindeki mülahazalar

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin üzerinden altı yıldan fazla bir süre geçmesi nedeniyle devlet teşkilatlanması ve personel sistemi açısından konuyu farklı açılardan değerlendirmeye çalışacağız.


I YENI SISTEMIN ILK KARARNAMESI 10 TEMMUZ 2018 TARIHINDE YÜRÜRLÜĞE GIRDI

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk kararnamesi 1072018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesidir.

Bismillah denilerek yürürlüğe konulan bu Kararnamenin üzerinden altı yıldan fazla bir süre geçti. Bu Kararname ve sonrasındaki kararnamelerle devlet teşkilatlanmasında köklü değişiklikler yapılmıştır.

Gelinen süreçte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin hayata geçirilmesinde önemli bir köşe taşı olan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin birçok maddesi de Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş ve yeniden düzenleme yapılması için süre verilmiştir.

Özetle her yeni sistemin zaman içerisinde günün gelişen şartlarına göre gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında sistemin aksayan yönleriyle ilgili önemli bir çalışma başlatılmıştı. Bu çalışmanın sonuçları kamuoyuyla paylaşılmadı. Ancak revize edilmesi gerektiği düşünülen hususlar olduğu yönünde bilgiler de kamuoyuna sızdı. Bize göre çalışmanın kaldığı yerden kapsamı genişletilerek devam ettirilmesi gerekmektedir.


I MÜSTEŞARLIK ÖZLEMI HALA DEVAM EDIYOR

2018 yılında müsteşarlıklar ve müsteşar yardımcılıkları kaldırılarak bu kadrolarda bulunanlar şahsa bağlı hale getirilmişti. Şu an dahi şahsa bağlı olarak bu kadroları işgal edenler bulunmaktadır.

Bu bağlamda cesur bir kararla müsteşarlık makamının kaldırılması Osmanlı'dan beri var olan bir unvanın ve sistemin tarihe karışması anlamına gelmektedir. Ancak, bu makamların kaldırılmasına rağmen hala kamu kurumlarında müsteşar ve müsteşar yardımcısı özlemi duyulduğunu da belirtmemiz gerekiyor.

Müsteşarlıkların ve yardımcılığının hiyerarşik sistemden kaldırılması sonrasında bu görevler Bakan Yardımcıları tarafından yürütülmeye başlanmıştır. Bakandan sonraki hiyerarşik kademenin bakan yardımcısı olması sonrasında ister istemez çok başlılık ortaya çıkmaya başlamıştır. Yani bakandan sonraki hiyerarşi olan bakan yardımcısı kadrosunda birden fazla kişi bulununca bunlardan hangisi ikinci adam olacak ve bakanlığı sevk ve idare edecek sorusu gündeme gelmeye başladı. Öyle ya bakanın görevlendireceği bir bakan yardımcısı diğerlerinin üzerine çıkarılamayacağı için ister istemez sorun oluşacaktır. Şuan bakanlıklardaki en temel sorunlardan birisi budur.

Bu nedenle yeni sitemde hem bakan yardımcılığından beklenen fayda sağlanamadı hem de bakanın dışında bakanlığı sevk ve idare edecek ikinci adamın tespitinde sorunlar oluştu. Bu durum ise ister istemez kaldırılan Müsteşarlık özlemini körüklemektedir.

Buna ilaveten Müsteşarların birikimli kişiler arasından seçilmesi de eklenince bakanlar konu uzmanı olmasa da sistem emin bir şekilde yürümekteydi. Şu an ki durumda bu konuda ciddi sıkıntılar olduğu görülmektedir.

Özellikle bakan yardımcılarının konu uzmanı olmaları sisteme ciddi zarar vermektedir. Halbuki deneyimli kişilerle yeni sistemin performansı daha fazla artacakken uygulamadan kaynaklı sorunlarla sistem zarar görmüştür.


I ÖZEL SEKTÖRDEN YAPILAN ATAMALARDAN ISTENEN FAYDA SAĞLANAMADI

657 sayılı Kanun'un 68'inci maddesinde yapılan değişiklik sonrasında üst kademe kamu yöneticiliğine yapılan atamalarda kamu hizmeti şartı büyük oranda kaldırıldı. Genel müdür ve üstü görevler için kamu hizmeti şartı bulunmuyor. Bu durum sisteme taze kan enjekte etmek, hatta özel sektörün dinamizmini ve farklı bakışını kamuya kazandırmak amacıyla yapılmıştı. Ancak gelinen noktada istenen amaca büyük oranda ulaşılamadı. Hatta bazı kurumlarda ciddi sıkıntılar oluşturmaya başladı.

Geçmiş dönemlerde bazı kurumlar özel sektörün adeta nitelikli personel ihtiyacını karşılarken tam tersinin yapılmaya çalışılması istenen sonuca ulaşmada başarılı olamadı. Zaten özel sektörde iyi bir konumda olan birisinin kamunun cenderesine girmesi beklenemezdi. Yani özel sektör başarılı bürokratları bünyesine katarken özel sektörün başarılılarının kamuya transferi pek beklenen bir şey değildir. İstisnalar da sistemi ayakta tutmaya yetmemektedir.