Reyiz ve rövaşata

Reyiz'in danışmanları uyudu bu sefer.

68 gün sonraki seçimi unutmaları affedilir bir şey değil.

Astronotumuzun eline bir kâğıt yazıp tutuşturmayı akıl edemediler.

Onu Atatürk'ün yüz yıllık sözüne muhtaç etmekle kalmadılar, kâinatta sonsuza dek yankılanacak "Türkiye Yüzyılı" müjdesini heba ettiler.

Peki ya "emekliler yılı" nasıl unutulur

Astronotumuzun kendisi bizzat bir emekli. Hem de kumpas iftirasından hapis yatmış albay emeklisi...

"Dünya lideri"miz de muvazzaf olsa da bizzat "bir emekli"... Onun selamıyla dünya emeklilerini uzaydan selamlasa, muhabbet ve hürmetini iletse fena mı olurdu

Yazık oldu... Yerli ve milli emeklilerimiz, açlık sınırı altındaki maaşlarının son tesellisini de kaçırmış oldular.

Her şerde bir hayır denir. Bu kez bin hayır.

Reyiz'in Atatürk lafzını ıskalama versiyonlu ifadesiyle (Atatürk'ün) "banisi olduğu Cumhuriyet"in ordusundan emekli albay Alper Gezeravcı, uzayda danışmanları gafil avladı:

"Yüce Ata'mızın dahiyâne sözüyle, istikbalin göklerde" olduğununu dünya âleme ilan etti!

Evet Atatürk, kitaplarda durduğu gibi durmuyor.

Suudi Arabistan'da engellenmek istendi; "Yurtta sulh cihanda sulh" özdeyişi, yedi düvele ilan edildi!

Atatürk'e ve kurduğu Cumhuriyete adliye koridorlarında bile lanet okunduğu ve Cumhuriyet savcılarının gık çıkarmadığı bir dönemde, onun ordusunda yetişmiş bir emekli albay çıkıyor, en beklenmedik zamanda, uzayda Atatürk'ü tarihe yeniden yazıyor.

Danışman deyip geçemeyiz. Liderler gibi ülkelerin yazgısını da onlar belirliyor.

Yıl 2018. Haziran ve ayının 18'i.

Reyiz ardında koruma mangalarıyla, Samsun'a çıkıyor. Sahne ve kürsü kurulmuş, yanlarda her zamanki gibi nutuk okuma ekranları.

Hedefi de isteği de açık ve net. Oy vereceksiniz.

Niçin

"Eski Türkiye'nin tabutuna son çiviyi çakmak için".

Tabuta son çiviyi çakmak!..

Çarmıh kadar, çarmıha gerilmiş Hz. İsa kadar dehşetengiz bir hedef.

Çar, Farsça "char" yani "dört"ün bozulmuş hali.

Mıh ise bildiğimiz "mıh", yani "çivi".

Tabutuna son çivi deyimi de öyle.

Sözcükler Türkçe ama o deyim yerli ve milli değil. Hatta dini de değil. Çünkü İslam dini tabutsuz veya tabutun kapağı açık gömülmeyi emrediyor.

Naaş bir an önce toprakla buluşsun, topraktan geldik toprağa gideceğiz buyruğu gerçekleşsin diye.

İmam hatipli AKP Reyiz'i bunu elbette bilir. Ama danışmanlar öyle yazmış, Çaresiz ekrana yazılan sözleri tekrarlayacak. Yoksa akış bozulacak.

En son önceki gün aynı sahne yine tekrarlandı.

"Özgür efendi, iradesini ve ipini terör örgütlerinin temsilcilerine teslim ettiği için" dedi...

"Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu partinin tabutuna son çiviyi çakacak!" dedi.

Bu kez, yaptığı çağrı veya uyarı falan değil, bir tür temenni.

Futbol deyimi ile rövaşata!..

Geçenlerde futbol yaşamının yirmi yıl kadar sürdüğünü söylemişti. Yirmi yıl futbol hayatı. Yirmi yılı aşkın iktidarda siyaset yaşamı.

Evet, ömür dediğiniz nedir ki göz açıp payıncaya kadar bakmışsın 70 olmuşsun.