Tayyip Bey'e siyasette ikbal yolunu açanlar onu milletvekili bile değilken Beyaz Saray'da ağırlayanlardı.

Bu süper ötesi konukseverlik "Damardan bir Sünni" olduğu veya "Sünnicilik" yapmaya fazlasıyla teşne olacağını tahmin ettikleri içindi.

O Türkiye'de değil, Ortadoğu için biçilmiş kaftandı. Ülkemiz ABD için, bir "bölge" ülkesiydi.

O da bundan çok memnun ve mesut. Yıllardır, "BOP'un Eşbaşkanıyım" diye dolaşıyor..

Makamını daha da garantilemek üzere kendisini "Ümmetin Önderi" "Dünya Lideri" diye reklam eden en gözü kara reklamcılarla çalıştı. Sahiden reklamın kötüsü sahiden olmuyormuş!

Bugün "mutlak butlan" sınavı verecek Kemal Bey Tuncelili.

Bir kez bile olsa doğduğu ilden milletvekili adayı olmayı göze alamadı.

Her siyasi lider, memleketiyle, hizmet ettiği bir il ile bütünleşmiştir.

Süleyman Demirel Isparta'lıdır. Hep oradan seçilip seçilip Meclis'e geldi. "Hak emri vaki olunca" de Isparta'da defnedildi.

Necmettin Erbakan da Konyalı idi. Hep Konya'lıların vekili oldu.

Bülent Ecevit işçi babası olarak tanınmıştı. Seçim bölgesi Zonguldak idi.

Turgut Özal ise Malatyalı idi. Cumhurbaşkanı oluncaya dek hep Malatya milletvekili idi.

Dersim değil ama, Tunceli deyince ilk akla gelen rahmetli Kamer Genç'tir. Tam 6 dönem Tunceli'den Bağımsız adaylık dahil SHP'den DYP'den, CHP'den milletvekili seçilip Meclis'e girmeyi başardı.

Kemal Bey ise, hem tarihsel, hem coğrafi bir şahsiyet alt yapısı için mi nedir, lafta "Dersimli Kemal" olmakla

Dersim bir il değil. Genellikle aleviliğin altını çizmek için kullanılıyor. Oysa CHP ve laik devlet geleneğinde mezhep lafı etmek âdetten değil.

Erdoğan ise ne laik, ne de CHP'li. Kemal Bey'in Dersimli olmasını istismara yöneldi.

BOP Eşbaşkanı'na da bu yakışırdı.

Kaset kazası sonucu CHP liderliği Kemal Bey'in, üstüne kaldığı (yoksa altında kaldığı mı) 13 yıldır ortada.

Seksen yıllık çok partili siyasal hayatımızın şaşmaz bir kuralı var:

Bir genel başkan, parti lideri seçilmesini izleyen, İLK SEÇİMDE

PARTİSİNİ İKTİDAR YAPAMIYORSA, BİR DAHA HİÇ BİR SEÇİMİ KAZANAMIYOR.