"Hırsızlık oğuldan babaya değil, babadan oğula geçer. R.T. Erdoğan 1994".
MHP Zeytinburnu ilçesi pankartı capcanlı internette hâlâ dalgalanıyor.
***
O hırsızlık demiş, biz daha kapsayıcı olup, "karakter" diyelim.
Konumuz baba-oğul ilişkisi...
Yolsuzluğun hırsızlık sayılmayacağını, çok şükür iktidarın ünlü ilahiyatçısı müjdelemişti.
Eski Yunan filozofu Heraklietos (MÖ 535 - ö. MÖ 475) da "karakter insanın kaderidir" diyordu.
Oğulların kaderini çocuk iken babalarından gördükleri muamelenin belirlediğine inancı çok eskiye dayanıyor.
(Kızların durumu muğlak. Diyanet çevrelerine göre, dinen ve şer'en onlardan kocaları sorumludur.)
***
Gelelim can yakıcı konumuza...
Hayır, eski il başkanı ve eski genel başkanı marifetiyle çökertilmeye çalışılan CHP'ye değil!
ok daha can alıcı olacak TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na.
31 Aralık 2025 yılına kadar çalışacağı açıklanmıştı.
Ama nedense TBMM Başkanı Kurtulmuş, komisyonun dört ay daha uzatılacağını ilan etti.
Belli ki iki nedenle önlem alınıyor.
a- CHP'yi altüst etmek görevlendirilecek Kılıçdaroğu'na kılıcının kınından çıkarmasına fırsat tanımak
b- Nisan ayını bekleyip emperyalizmin Arap Baharlarına bir de "Türkiye Baharı" ekletmek.
***
Dünya alemin malumu ki komisyonda en son sözü, iki muhterem söyleyecek:
Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan.
(TBMM tutanaklarında da Apo "sayın"laştığına göre, kendisine "muhterem" demek hem barışçıl hem demokratik.)
***
Gelelim asıl mevzumuz, "oğulların karakterini babaları belirler" gerçeğine...
İddia ve kanıtımızı hemen sunuyoruz. (Cumhuriyet gazetesi 26.08.2014)
a) Cumhurbaşkanlığı Hükmetme Sistemi'nin ilk yıllarında Erdoğan ile Öcalan'ın babaları ile ilişkilerini kendi ağızlarından, özgün kaynaklara dayanak yazmıştık:
"(Baba) Reis Kaptan sinirliydi. Öfke anlarında evde kimse ona yaklaşamazdı.(..) Recep Tayyip, babasını üzdüğü zaman ilginç bir yola başvururdu: Eğilir ayakkabılarını öperdi. Bunu gören Reis Kaptan sakinleşir, gözlerinden yaşlar süzülürdü. ok otoriter bir adamdı. Denizcilik kurallarını evine de taşımıştı; örneğin cezalar bile deniz kurallarına göreydi. Bir gün Recep Tayyip'in ağzının bozuk olduğunu bilen kapı komşuları Müşerref Abla, ona yine küfür ettirmişti. (..) Bunu duyan Reis Kaptan, beş-altı yaşındaki oğlunu tavana asarak cezalandırdı. 15-20 dakika sonra dayısı küçük Tayyip'i indirdi..." "RTE - Bir Dönüşüm Öyküsü- Ruşen akır-Fehmi almuk)
***

45