Ahhh döviz... Vahhh borsa...

Sermaye çok nazlıdır. Bizim borsamız, dövizimiz ondan da nazlıdır.

Gürültüye patırtıya hiç tahammülü yoktur.

Ters bir demeçten... Politikacı hırgüründen...

Bakanın, yüksek mali bürokratın asık suratından bile etkilenir. Kapı gıcırtısına bile dayanamaz.

Oynaklıkta dansöz kızımız inci tanemiz Dilber'e bile parmak ısırtır.

-Şişşt!

-Ne oldu

-Sana kaç kez söyledim, borsa ürker diye.

-Ama onu ürkütecek bir şey olmadı ki!

-Olsun bir şey olmasa da o ürker!...

-Ama...

-Aması maması yok. Dedim ya borsa duyarlı diye.

-Duyacak ne oldu ki

-Duyarlı, dedim ahmak. Duyarlı!...

-Duyacak bir şey yok ki duyarlılık olsun!

-Daha ne olsun Borsanın en hassas olduğu şey tartışmalardır.

-Tartışmıyoruz ki konuşuyoruz!

-Konuşma!

-Fakat...

-Başlarım fakatından makatından.

-Ağzını bozuyorsun.

-Asıl sen borsanın dengesini bozuyorsun. Benim asabımı da bozuyorsun!

-Özür dilerim.

-Bozulan dengeler öyle özürle mözürle yerine gelse muhalefet 724 özür diler ve işler düzelirdi.

-Hangi işler

-Sus da beni dinle!

-Dinliyorum.

-Bu borsa ve döviz başka şeye benzemez diye, sana kaç defa söyledim.

-İşte şöyle!

-Oh bee!

-Kes sesini dedim! Oh bee demenin sırası mı

-Ama ben ters bir şey söylemedim ki.

-Ters bir şey söylemene gerek yok. O ters anlayabilir. O zaman yanarız.

-Memleket de mi yanar yani

-Hah şöyle... Borsanın mantığını kavrayacaksın. Ama iş işten geçer!...

-Hangi iş, ülkede iş mi var ki